İçimdeki “ufak bir boşluk” gittikçe büyüyor
Tanrı bugünlerde de beni bulamıyor
Adın kader defterimden silinsin isterim,
Bu dilek benim değil ama dileyen benim.
Bugün, tanrıdan ayrılışımın ikinci ayı. Ne kuş gibi ferahım, ne de boynumda bir halat var. İçimde ufak bir boşluk var o kadar. Yoksa tanrı içimizdeki ufak bir boşluktan ibaret miydi ? Yoksa tanrı ince örülmüş bir düşüncesizlik eseri miydi?
Aslımızın bahçesinde midir bu yarım tebessüm ?
Damıtılmış aşklara küstük halimiz nicedir.
İçin için içindekiyle ölmeye varan garip teşebbüs,
Bu çıkmaz sokaklar bir vazgeçmişlere bir de bizedir.
Sana: ceplerimde taşıdığım cümlelerden ısmarlardım,
Bedenimde ruhuma hazırladığım bir mezardan.
Dudağımı büken aylak bir koku yayıldığı kadar,
Hiçbir hatıra sızlamayacak tebessüm bahçelerinde.
Ve ben artık bilirim, kaybettiğim kadar yorgunum, bu yüzden vazgeçtim; nedense bir ben bilirim, hem yorgunum hem de vazgeçtim.