çveneburi
@Canbaz10
"Allah güzel olanı daha da güzelleştirmek için erteleyebilir."
Önlisans
Balıkesir
7 Mart 1989
58 okur puanı
Şubat 2020 tarihinde katıldı
“ Mümine gelen her bela , günahlarına kefaret olur. “
|Hadis-i Şerif
Hazret-i Ömer (Radıyallahu anh) buyurdu ki;
“Bana bir bela gelirse , üç türlü sevinirim :
1- Belayı Allahü Teâlâ göndermiştir. Sevgili gönderdiği için tatlı olur.
2- Allahü Teâlâya, bundan daha büyük bela göndermediği için şükrederim.
3- Allahü Teâlâ, insanlara boş yere, faydasız bir şey göndermez. Bir belaya karşılık, ahirette çok nimetler İhsan eder. Dünya belaları az, ahiret nimetleri ise, sonsuz olduğundan, gelen belalara sevinirim.”
Okur Takip Önerileri
Pervane , mum etrafında dönerek can veren küçücük kelebeklerin adıdır ; gözünüzle bile göremezsiniz. Çok küçüktürler , muma aşıktırlar. Sevgililerin etrafında döne döne aşkları arttıkça yaklaşırlar , iyice yaklaşırlar , ateşe temas ederler ve külleri mumun diline düşüverir !
bizim zorunlu “dün” derslerine ihtiyacımız var. Fizik, kimya,biyoloji, matematik, felsefe bilen meslek sahibi olur ama
din, tarih ve edebiyat tahsil eden kişilik kazanır !
Ömrünce geçineceğini , bir hayatı paylaşacağını , yoruluncaya kadar ara. Bundan önemli bir işin mi var ? Uygun yol arkadaşını buluncaya kadar aramaya devam etmek lazım. Bunun yaşı yok !
“ Allahü Teâlâ, doğruyu , doğru olarak öğrenmek isteyene , bunu nasip edeceğine söz verdi.
“Ya Rabbi, sana inanıyorum , seni ve Peygamberlerini seviyorum. İslam bilgilerini doğru olarak öğrenmek istiyorum. Bunu bana nasip et ve beni , yanlış yollara gitmekten koru.” diye dua etmeli , istihare yapmalı ! Cenab-ı Hak ona doğru yolu gösterir.. “
İnsanın en büyük üç düşmanı vardır : Şeytan , nefis ve kötü arkadaş. Kötü arkadaş , şeytandan ve nefisten daha zararlıdır !
Vücudumun her kılı gelse dile,
Şükrünün binde birini edemez bile !
|İmam-ı Rabbani
Malk mülk , mevki makam , şan şöhret sevdasından önümüzü göremiyoruz.. Bunlar mı bizi kurtaracak ? Bunlar meziyet değil. Meziyet Allahü Teâlâ ‘nın rızasına uygun yaşamaktır.
Ömür üç gündür : Dün , bugün ve yarın.
Dün geçti. Yarının, gelip gelmeyeceği belli değil. Geriye kalan bugünü değerlendiremezsek, yarını nasıl değerlendireceğiz ?
Yarın ya var , ya yok , fırsat ele ya geçer , ya geçmez. Onun için , bugün elimizde fırsat varken , ölüm gelmeden önce , uykudan uyanmak lazım !
Dünya , uykudaki bir kimsenin rüyası gibidir.
İnsanlar uykudadır , ölünce uyanırlar !
Seher vakitleri, rahmet, feyiz ve bereketin de sağanak halinde boşandığı vakitlerdir. “Bütün rızıklar sabah Seher vaktinde taksim olduğu için, bu vakti uykuda geçirenler bereketten mahrum kalır” derler !
‘gönlümün ateşinden başka bana yanan ve sabah rüzgarından başka kapımı çalan kimse yok..’
|Fuzûlî