Pınar İlhan

Pınar İlhan
@Carmelaninpatisi
Bokassa, aklından zoru olan bir diktatör tipolojisinin örneklerini sergilemeye başladı. Ülkenin başındaki en büyük sorun işsizlikti. Diktatörün bulduğu çözümse eşsizdi. 18-55 yaş arasındaki herkes bir işinin olduğunu kanıtlamak zorundaydı, aksi takdirde para ya da hapis cezasına çarptırılacaklardı.
Sayfa 109Kitabı okudu
Reklam
İktidarda kaldığı sürede Franco, her klasik diktatör gibi muhalefetin canına okudu, sendikalara göz açtırmadı. Tüm bu baskı ortamının yaratılmasında askeri polisin kendisini en ufak köyden en büyük şehre kadar hissettiren varlığı başrol oynadı.
Sayfa 104Kitabı okudu
Kültür devrimi nasıl bir belaydı? Mao'nun 1966-76 yılları arasında Çin'in başına ördüğü en belalı ve kanlı çoraptı Kültür Devrimi. Başkan, bu şekilde yeni bir ulus inşa etmeye soyundu. Geleneğe, göreneğe ve bilgiye savaş açıldı. Entelektüeller, okumuş yazmış kesimi, çalışma kamplarına tıkıldı. Budist rahipleri hapse atıldı, Buda heykelleri yıkıldı. Konfüçyüs yazmaları yakıldı. Müslümanlara zorla domuz kestirildi. Okullar kapatıldı. Yabancı dilde kitap okuyanlar hapse atıldı. Herkes herkesin muhbiri oldu. Mao'nun beyinlerini yıkadığı Kızıl Muhafızlar, devrimin bekçiliğini yaptı ve yüz binlerce (bazı kaynaklara göre bir milyon) insan öldü. Bugünkü Çin'de bu dönem 'On yıllık kaos' ya da 'On yıllık bela' olarak isimlendiriliyor ve ders kitaplarında bahsi geçmiyor.

Reader Follow Recommendations

See All
Halkı doğrudan suçlamaya başlayan her diktatör, aslında yolun sonuna geldiğini de itiraf etmiş olurdu.
İtalyan lider ilk etapta meclisteki liberallerin desteğini almıştı. Ve hatta ilginçtir, onların da desteğiyle sıkı sansür getiren ve seçim yöntemlerini değiştiren yasaları hayata geçirebilirdi. Seçim sistemi üzerinde yaptığı oynamalarla 1925-1926 yıllarında tam anlamı ile diktatörlük yetkilerine sahip oldu ve tabii ki diğer tüm partilerin canına ot tıkadı! Artık tek adam olmuştu. Kişi miti oluşturmak; tek adamlığın, kurucu baba, ata ya da her şeye gücü yeten mutlak lider efsanesi yaratmanın ilk adımıydı. Mussolini adım atmadı, adeta depara kalktı. Basın üzerindeki sınırsız kontrolünü beceriyle kullanarak, kademe kademe, 'Duce' (lider) efsanesini oluşturma yoluna gitti. Duce; yani, her zaman haklı olan, sosyal ve siyasi tüm sorunları çözebilecek ulu önder!
Reklam
Reklam
78 öğeden 61 ile 75 arasındakiler gösteriliyor.