Benim için satranç kelimesi daha önce hiç bu kadar anlamlı olmamıştı. Bu oyun hem masada hem zihinde oynanan, karşı tarafın yapacağı hamleye göre, üç veya dört adım sonrasını beyinde kurgulamak sanırım.
Kitap yine Stefan zweig'in alışagelmiş insan psikolojisini muhteşem ötesi ele alması okurken kaçınılmaz bir zevk veriyor. New York'tan Buones Aires'e giden bir yolcu gemisi ve birbirinden habersiz satranç oyuncuları, birisi yeni dün şampiyonu Czentovic, okurken bu adama kıl olabilirsiniz egolu, kaprisli birisidir. Bir diğeri ise nazi döneminde işkence görmüş avukat büroları olan Dr. B. Satranç onun için tamamen tesadüf işkence gördüğü sırada bir askeri pardösüsünden çaldığı kitap sayesinde satranç öğrenen ve bu konuda dahi olan birisi aradan 20-25 yıl geçmesine rağmen, yeni dünya şampiyonunu bir nevi tokatlaması, bana ve okuyan kişiye müthiş bir haz vereceğine emin olabilirsiniz. Mutlaka okunması gereken bir kitap deyip incelemeyi bitiriyorum.