Törpü Altında / Hikâye
Ama kocası için, her işin yalnızca yolu yordamıyla, tam zamanında, tam bir özen ve düzenlilikle yapılması da yeterli gelmiyor her gün, her saat, her iş için yeni bir bakışla yeni kusurlar, yeni eksiklikler buluyor, doğallıkla yeni tehditler, yeni uyarılar birbirini izliyordu. Samiye Hanım, kesinlikle yine ezilir, kesinlikle yine yeniliyordu. İşte bunun için, bugün yine beklenmeyen bir azarlama, akla gelmeyen bir kusur olmasın diye hem çalışıyor, hem üzülüyor ve en kanlı bir kaygıyla bitip tükeniyordu.
Sayfa 124
Törpü Altında (Hikâye)
Hiç kimsenin göremeyeceği en önemsiz şeylere dikkat eder, en küçüklerini dünyalar kadar büyütür, bir kez başlarsa saatlerce söylenir; ya hele bir şeye kızarsa... Eyvah! O zaman bütün dünya, sinir yıpratan çığlıklarla yıkılır, çırpınarak tepinir, en çirkin sövgülerle ulur, en son söylenecek en çirkin sözü en önce söyleyerek kalp, hatır, hiçbir şey düşünmezdi.
Olağanüstü durumlarda böyle olduğu gibi, her günkü sakin yaşamda da katlanılamayacak pis huyları vardı. Başkalarının en zararsız davranışlarını beğenmez, en masum sözlerine karşı çıkar, hemen çenesi açılır, herkesin yalnız onun dinlediği ve beğeneceği gibi davranmasını, onun söyleyeceği gibi söylemesini isterdi. Tersi durumda karşı çıkma, öfke ve sövgü hazırdı.
Önce sakin başlar, ama söylendikçe öfkesi taşar, sonunda, en kanlı öfkeye ulaşırdı.
Sayfa 125
Çevre ve Psikoloji / Sanat ve İntizam
En basit, en görgüsüz ve en kaba insanların bile dağınık ve ihmal edilmiş yerlerde kendi iptidâîliklerini serbestçe göstermelerine mukabil, güzel döşenmiş, muntazam ve kibar bir muhite dahil olunca, kendilerine gayr-i ihtiyârî bir çeki-düzen verişleri, tarihin her anında ve her yerinde görülmüş bir ruh halidir. Bizce, san'atın, insanlığın bu ruh halinden istifade ederek, son yıllarda sefalete sürüklediği beşeriyeti yeniden iyiliğe, ulviliğe ve insanlığa kanatlandırmak için bir gayret sarfına lüzum görmesi yerinde olacaktır. Insanlık birtakım ruh buhranlarından doğma bir kördöğüşüne sürüklenir, çirkinligi, pisliği ve igrençliği mârifet sanacak hallere düşerken, san'atın susması veya bu halleri körükleyecek hareketlerde bulunması, en azından, yaptığı fenâlığın farkına varmaması demektir.
Biz, san'atın, bütün insanlığa, yeniden çeki-düzen verecek kudreti kendinde bulabilir hâle gelmesi lüzumuna inanıyoruz.
Sayfa 9 - Kubbealtı
Reader Follow Recommendations
Çiçek
Sonra şunları ekledi: "Zaten ben hiçbir şeyin gerçeğine varamadım şimdiye kadar. Yargılarımı sözlere değil, davranışlara göre ayarlamalıydım. İşte ne güzel koku ve ışık saçıyordu bana. Onu yüzüstü bırakmam yakışık alır mıydı? Suçsuz, zavallı hesaplarının ardındaki inceliği kestirmeliydim. Çiçekler öyle değişkendir ki! Ama ben çiçeğimi gereğince sevmek için çok küçüktüm o sıralar."
Arkadaşlar
Ahbaplara muhabbetin ise, madem Allah içindir. O ahbapların firakları, hatta ölümleri, sohbetinize ve uhuvvetinize mâni olmadığı için, o mânevî muhabbet ve ruhanî irtibattan istifade edersin. Ve mülakat lezzeti daimî olur. Allah için olmazsa, bir günlük mülakat lezzeti, yüz günlük firak elemini netice verir.
HAŞİYE: Allah için bir saniye mülakat bir senedir. Dünya için olsa bir sene, bir saniyedir.
