Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hilal Özdemir

Hilal Özdemir
@CokFuzuli
Sıkı Okur
897 okur puanı
Kasım 2019 tarihinde katıldı
Tehlikeli bir oyun bu biliyorum. Her an ateş bacayı sarabi­lir. Ama o gece, nasıl da uzaktı dünyanın sonu!
Sayfa 72 - YKY, 56. Baskı, Çev. Samih Rifat
Reklam
Meymun bugün bana, gidip Amsterdam'da, Birleşik Eya­letler'de yaşamayı düşlediğini söyledi. Önce bir kuyumcu gibi konuştuğunu ve bu uzak diyarda yontacak daha güzel taşlar, daha zengin müşteriler bulmayı umduğunu sandım. Ama bir bilge gibi konuşuyordu, özgür bi­ri ve yaralı biri gibi. "İnsanın yaşamı, malı mülkü ve saygınlığı için endişe et­meden 'Ben Yahudiyim.' diyebileceği tek kent olduğunu söyle­diler bana -tıpkı başkalarının kendi ülkelerinde rahatça 'Ben Hristiyanım.', 'Ben Müslümanım.' diyebildiği gibi."
Sayfa 68 - YKY, 56. Baskı, Çev. Samih Rifat
Bir kanıt tartışıla­bilir, bir kör inanç tartışılmaz.
Sayfa 65 - YKY, 56. Baskı, Çev. Samih Rifat

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ancak beş dakikadır birbirimizle konuşuyorduk ve daha şimdiden kardeş gibiydik. Hiçbir dinin doğuramayacağı, hiçbirinin de yok edemeyeceği o düşünce ortaklığı vardı fısıldaşma­larımızda.
Sayfa 65 - YKY, 56. Baskı, Çev. Samih Rifat
Bunları yazmak beni sinirlendiriyor mu, yoksa sakinleştiri­yor mu diye soruyorum kendi kendime. Belki de yazı, daha iyi söndürmek için alevlendiriyor tutkuları; tıpkı oklara daha iyi hedef olsun diye avı sığınağından çıkaran kışkışçılar gibi.
Sayfa 60 - YKY, 56. Baskı, Çev. Samih Rifat
Reklam
Ne gereği vardı dünyayı dolaş­manın, içimde zaten var olanı görmek içinse bu?
Sayfa 53 - YKY, 56. Baskı, Çev. Samih Rifat
İnsanın uyandığında arzunun kerpetenlerini hissetmesi, pişmanlığınkileri hissetmesinden daha iyi.
Sayfa 52 - YKY, 56. Baskı, Çev. Samih Rifat
Nasıl bu kadar saf olabildim? Her şey gözümün önünde oldu ve ben görmedim!
Sayfa 44 - YKY, 56. Baskı, Çev. Samih Rifat
Ya ben, bu az daha benim olacak kadın için ağlar mıydım? Hoşuma giderdi, isterdim onu, gülücüklerini kollardım bir za­manlar, belini kıra kıra yürümesini, saçının perçemlerini, bile­ziklerinin çınlamasını gözlerdim; şefkatle sevebilirdim onu, her gece göğsüme bastırabilirdim. Bağlanabilirdim ona, sesine, adımlarına, ellerine. Yanımda olurdu bu sabah, yola çıkma sa­atinde. O da ağlardı, tıpkı kız kardeşim Piasenza gibi, beni yol­dan vazgeçirmeye çalışırdı. Bineğimin sarsıntılarıyla hafifçe esrik, gittikçe daha uzak sulara açılıyordu düşüncelerim. Bu kadının, yıllardır seyretme­diğim silueti gözümün önüne geliyordu şimdi. Yalnızca berbe­rin kızı olduğu o kutlu zamanın şakacı göz kırpmalarına ka­vuşmuştu yeniden. Onu sevmeye yetecek kadar arzulamamış olduğum için kızıyordum kendime. Felaketiyle evlenmesine izin verdiğim için de...
Sayfa 38 - YKY, 56. Baskı, Çev. Samih Rifat
İnsan işaret ararsa, bulur, her zaman böyle gelmiştir bana ve bunu bir kez daha mürekkebimle buraya kaydetmek istiyo­rum, olur a dünyayı saran delilik burgacı içinde sonunda ben de unuturum. Aşikar işaretler, anlamlı işaretler, şaşırtıcı işaret­ler, kanıtlamak istediğin her şey doğrulanır sonunda ve en az bir o kadarını da tersini kanıtlamak istersen bulursun.
Sayfa 21 - YKY, 56. Baskı, Çev. Samih Rifat
Reklam
Zamanın deliliklerine kapılacak adam değilim ben, çevrem çalkalansa da aklımı korumayı bilirim. Öte yandan, istiridyele­rin incilerini yaptığı gibi kanılar biçimlendirip sonra üstüne ka­panan, şu dar kafalı ve küstah yaratıklardan da değilim. Kendi düşüncelerim, kendi kanılarım vardır ama dünyanın soluk alıp verişine sağır değilim. … İçimde akılla çılgınlığı karşı karşıya getiren dövüşte ikin­cisi sayı yapıyor her zaman. Akıl karşı çıkıyor, alaycı alaycı sırıtıyor, inat ediyor, direniyor; benimse bu karşılaşmayı, bi­raz geri çekilerek izlemeye yetecek kadar bilincim var hâlâ.
Sayfa 19 - YKY, 56. Baskı, Çev. Samih Rifat
Kuran'da Tanrı'nın doksan dokuz adının geçtiğini bilme­yen yoktur, kimileri 'sıfat' demeyi yeğliyor bunlara. Bağışlayıcı, Öç Alıcı, Akıl Sır Ermez, Açıkça Görünen, Her Şeyi Bilen, Son Hükmü Veren, Varlığının Sonu Olmayan... Dinsel geleneğin de doğruladığı bu sayı, meraklı kafalarda, aslında kendiliğinden akla gelen şu soruyu doğurmuştur her zaman: Bu sayıyı tamamlayan, gizli bir yüzüncü ad yok mudur? … Nuh bu adı biliyormuş, deniyor ve bu sayede yanındakilerle birlikte kurtulabilmiş Tufan’dan.
Sayfa 16 - YKY, 56. Baskı, Çev. Samih Rifat
120 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
İbni Haldun - Coğrafya Kaderdir
İbni Haldun - Coğrafya KaderdirMesud Topal
8.3/10 · 2.026 okunma
Aidiyet hissedilmeyen bir toplumun gelişmesi mümkün değildir. Çünkü orada birey sadece yaşam şartları için bulunmakta ve o toplumun gelişmesi için hiçbir sey yapmamaktadır. Bu durumun temelinde de bireyin sömürülmesi yatmaktadır. Kapitalist dünya düzeninde emeğe karşı bu yaklaşım insanın toplumla olan bağını ciddi derecede zedelemektedir. Psikolojide normalden sapma olarak değerlendirilen yabancılaşmayı Karl Marx işçinin emeğinin yok sayılması, üreticinin üründen gerçek değerini kazanamayıp ürününe yabancılaşması, çalışma eyleminin bireyde bıkkınlık oluşturması ve bireyin kendisine yabancılaşması olarak açıklamaktadır.
Sayfa 112 - Destek Yayınları, 33. Baskı, Haz. Mesud TopalKitabı okudu
4.464 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.