Daso

Dehşet verici olan, iğrençliklerin sergilenmesi değil, onu bir katartik rezalet, hastalıklı acıma, sapık hayranlık ve eğer çoğunlukla insanoğlunun doğasına içkin bir zalimliğin masalını pekiştirerek, kendi güçsüzlüğünden beslenmese pratikte çok faydalı olabilecek bir öfke bulamacında öğüten, parçalayan, bayağılaştıran dekor ve sunum sanatıdır.
Reklam
Üçüncü hal hassas zekaya daha çok başvurmamızı gerektirir. Zira kabul edilemez nitelikte olanın açığa vurulmasıyla, acıma duygusunun insafına terk edilmiş bir ıstırabın hastalıklı biçimde seyredilmesi arasında bir ayrım yapılması söz konusudur. Amerikan ordusunun Vietnam’da sergilediği vahşetin fotoğraf­larla belgelenmesinin yarattığı duygusal sarsıntı, Amerika Birleşik Devletlerinin izlediği politika karşısında kamuoyunu ayağa kal­dırmaya etkin katkıda bulundu. Goya’nın bonapartist Murat tara­fından emredilen katliamlar sırasında resmettiği, Dos de Mayo'da ( Ispanyol ressam Goya, Madrid halkı tarafından şehirlerini işgal eden Fransız ordusuna karşı başlatılan ve Dos de Mayo Ayaklanması olarak bilinen ayaklanma sırasında Murat tarafından idam edilen yüzlerce mahkûmu 3 Mayıs 1808 isimli tab­losunda resmetmiştir) kurşuna dizilenlerin son çığlıkları, bugün hâlâ, Özgürlüğü zapt eden özgürlük ordularına karşı bir uyarı niteliğindedir. Öte yandan, kazayla lağım çukuruna düşmüş ve göz göre göre batmakta olan bir çocuğun sürekli olarak yayınlanan görüntüleri, izleyicilere kendilerininkinden daha beter yazgıların bayağı tesellisini satarak, mutsuzluğun evrensel ve kaçınılmaz olduğu bahanesiyle, talihsizliği hastalıklı bir karakter atfettiği haz tezgâhı üzerinde parçalamak suretiyle, bahtsızlığın rakip ticari amaçlarla sömürülmesinin ürünüdür.
İnsanların mahremiyeti şu üç hal dışında ihlal edilmemelidir: insanlık karşıtı eylemleri örtbas ediyorsa, kendisini tümüyle teşhir etmeyi seçmişse ve aslında bir bireye ya da topluluğa yüklenen kabul edilemez şartlara dikkat çekecek nitelikteki gerçekleri, resimler ya da tanıklıklar yoluyla, ortaya saçıyorsa. İlk hal, barbarlığa hiçbir saklanma, sığınma, korunma hakkı tanımayan insani müdahalenin esasıyla ilişkilidir. İkincisi, panoramik kameralar vasıtasıyla, George Orwell’in Big Brother adı altında teknolojiden totaliter amaçlarla ya­rarlanan bir gücün akıl almaz silahı haline getirdiği gözetleme sistemini kendi istekleriyle yerleştirerek, gündelik eylemlerini milyonlarca izleyiciye açmayı tercih eden bireylerin teşhirciliği ile açıklık kazanır. İmajını pekiştirirken mahremini gözler önüne sermekten çekin­meyen sanatın, sporun, politikanın ikon isimleri, buna zarar veren betimlemelere tepki göstermekte kendilerini nasıl haklı bulabilirler? Kötü ünün ünlü olmamaya yeğ olduğu düşüncesiyle, başlarına erya da geç gelecek medyatik unutuluşu mucizevi şekilde ertelemeye çalıştıklarını bilemeyecek kadar saf olabilirler mi? Sahne ışıkları altında kalma hırsları, varlıklarına imkân sağlayan magazincilerin boşboğazlığını kınama küstahlıklarıyla bağdaşmaz. Bununla birlikte, paparazziler bilgilerin, herkesin kendi vasıfsızlığı- nın çarpıcı taklidini izlemeye davet edildiği bir dünyanın gösterisine malzeme sunmak için çarpıtılmış, gülünç bir versiyonundan başka bir şey sunmazlar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Aksi takdirde açıkça varlık nedenlerini yitireceklerinden, askeri ve polisiye gelenek gereğince müdahale etmek için önce durumun kötüye gitmesine izin vermek, insani hoşgörü bayrağı altında hare­ket eden baskıcı güçlerin mantığına ve çıkarına uygundur.
insani müdahale, ancak insan ilişkilerini destekleyip geliştirecek şartları yaratarak şiddete başvurulmasının önüne geçebilir. Bir ön­leme politikası izlenmedikçe, o, insanı koruma kisvesi altında eko­nomik çıkarları koruma düzenbazlığına dönüşme riski taşıyacaktır.
Reklam
Reklam
921 öğeden 616 ile 630 arasındakiler gösteriliyor.