bu kaderi,bu kederi,bu derdi
giderken kime bırakıyorsun sessizliğini?
Şimdi bir dere akar asil hücrelerinden
Ellerin kabul olan bir duanın önsözü
Hey hat! Bir de ben süzülseydim derinden
Görseydi bülbüller gülüşünde gündüzü… /vdt/
Uzun uzun boşluğa bakan, dalıp giden insanlar görürsün. Onların çoğu kendiyle konuşuyor aslında.
Muhataplarına söyleyemedikleri, söylese bile fayda görmeyeceğini düşündükleri, ahirete kadar yuttukları, yutkundukları, kursaklarında kelimeler biriktiren insanlar... /vdt/
Kınadığı her şeyi yaşamış birisi olarak birine bir tavsiye verecek olsaydım "büyük konuşma" derdim.
Sanki bütün iddiaların karşısında Allah var, bütün büyüklenmeler Allah'a yapılmış gibi...
Bütün büyük konuşmalar geleceğe atılmış birer ok gibi gelecekte yine sahibini vuruyor. /vdt/
Üç kuruş paraya yaşamaya çalışan insanın sistemin yıkılmasına karşı duyduğu bu korku niye?
Sen mevcut sistemin en altındasın, kitleler senin emeğin üzerinden zenginleşiyor, sistem yıkılırsa sen rahat edeceksin, senin korkun niye?
Kaybedeceklerin herkesten az, senin korkun niye?
/vdt/
Bu çağın insanına kalan büyük bir TELAŞ.
Hiçbir yere varmayacak, hiç menzil almayacak
büyük anlamsız bir TELAŞ.
Hiç ölmeyecek gibi yaşatan, günleri yutar gibi geçirten
kocaman bir TELAŞ.
Üzerimde bir annenin bedduası var
Bir türlü aydınlığa çıkamıyorum
Kaç baharı kış etti bende anılar
Geçmişin izini silemiyorum
Üzerimde bir annenin bedduası var
Hayır mı şer mi hiç bilmiyorum
Bir bıraksa peşimi hırçın imbatlar
Durulacak bu dalgalar bu sular
Üzerimde bir annenin bedduası var
Elimde bir avuç toprak dolanıyorum
Hangi şehre girsem aynı hava var
Ölümün sessiz çığlığına alışıyorum
Üzerimde bir annenin bedduası var
Ne kadar kaçarsam yakalıyor yalnızlık
Dökülüyor üzerime koca koca yıldızlar
Bilemem ne zaman biter bu karanlık
Üzerimde bir annenin duası var
Ayakta tutuyor bu bedenimi
Bir yıkılsa ördüğün duvar
Bulurum o zaman sendeki beni.... -vdt-
"çok değer verirsen kaybedersin, çok peşinden koşarsan kaçar" vb şahsiyeti oturmamış, kişiliği kusurlu insanlar için geçerli şeyler. ne istediğini bilen şahsiyetli insanlar, değeri, değer verenin kıymetini bilir, anlamsız kaprislerden uzak durur muhatabına ona göre davranır.
Bu sevdadan bana düşen
Bir kuru elveda oldu
İnan ki yoktu endişem
Lâkin olan bana oldu
Bir gülüşe bir can dedim
Can kafesten uçar oldu
Her emrine amadeydim
Demirden de keskin oldu
Bazı ayaz bazı yazı
Hep tamamdın yoktu azı
Bu yürek hep senden razı
Amma cismim haram oldu
Bir andır bu bir candır bu
Taş değil ya insandır bu
Kırdığın onca umudu
Topladım adı aşk oldu... -vdt-
Ben hiçbir iktidara, makama, sevilmeye ya da hoş görülmeye talip değilim.
Dolayısıyla şu fani ömrümde kendi iç meselelerimi bırakıp kimseyi bir şeye ikna etmek, kendi çizgime çekmek gibi bir arzum ve kimsenin davarlığına katlanmamı gerektirecek bir sebep ya da motivasyonum yok. Nokta….
çocuk sevmeyen öğretmenler,
insan sevmeyen doktorlar,
hayvan sevmeyen veterinerler,
din sevmeyen ilahiyatçılar,
soru sevmeyen hocalar...
İşi hakkıyla yapabilecek bir sürü insanın rızkını, serüvenini çalan hırsızlar…,vdt,