Aksanur Koç

Sabitlenmiş gönderi
"Allah'ım! Kalbimin dağınıklığından sana sığınırım!"
Sayfa 439 - EBÜ'D-DERDÂ (RA)Kitabı okudu
Reklam
224 syf.
·
Puan vermedi
Elveda Gülsarı
Elveda GülsarıCengiz Aytmatov
8.4/10 · 16,1bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Zira bir babanın kızına dokunuşları, sarılması, sakalına yüzüne değdiği esnada çocuğun hissettiği duyguyu anne asla veremez. Dolayısıyla anne-baba her zaman kız-erkek çocuğuna yakın durmalıdır, aidiyet duygusunu muhakkak oluşturmalıdır. Gençlerin başka grup ya da yanlış kişilerle aidiyet kurmasını engelleyebilmenin tek yolu da budur.
Sayfa 157Kitabı okudu
Biz anne babalara "Çocuğunuzu öperken ondan izin alın." "Odasına kapı çalmadan girmeyin" "Eşyalarını ondan izin almadan başkasına vermeyin" deriz. Bu tarz önerilerimiz bazı ebeveynlerin hoşuna gitmez ya da onlara anlamsız gelir. Halbuki buradaki amaç çocuğa aurasını göstermek, öğretmektir. Hissettirdiğiniz o alan yarın çocuğunuzun kişilik sınırı olacaktır. İleride de kendisine zarar vermek isteyenlerden bu yolla korunacaktır. Mahremiyet eğitim dediğimiz şey de budur. Kişi kendi aurasını örer ve oraya kimseyi almaz. Mesela günümüz çocuklarının birçoğuna bakıyorum da hiç mahremiyet eğitimi almadıklarını, kişilik sınırlarını bilmediklerini üzülerek görüyorum. Tanımadığı biri çocuğun yanına istediği gibi yaklaşabiliyor, ona dokunuyor, onu öpüyor. Kız erkek arkadaşlarında ise gençler birbiriyle şakalaşırken erkek kızın bacağına, öbür gün kızla erkeğin kafasına, sırtına vuruyor. Hiç kimse de kimsenin bu halinden rahatsızlık duymuyor. Aslında tüm bunlar çocukluk döneminde aura sınırının ihlal edilmesinden kaynaklanıyor.
Sayfa 142Kitabı okudu
Reklam
Anne babalar çocuklarının matematik, fizik başarılarına değil duygu dünyalarına, ferasetlerine yoğunlaşmalıdır. Aksi halde çocuk annesinin kalbini kırdığını fark edemez, düzgün evlilik kuramaz, iş hayatında sıkıntı yaşar, yönettiği kişilerde problem oluşturur. Ama o tüm bunları ve sebeplerini ne yazık ki fark edemez.
Sayfa 118Kitabı okudu
Çevrenizde ağlamakla konuşmak arasında sürekli mızmızlanan çocuklar vardır. Her şeyini ağlayarak, memnuniyetsizlikle anlatan minikler, aslında erişilmeyen, sürekli acı çeken ve duygusal anlamda kıvranan çocuklardır. En çok da onlar şiddete maruz kalır.
Eğer kişi elinde tuttuğu hazdan vazgeçemiyor, girdiği ortamlardan aldığı keyfi bırakamıyor, kendisine "değerlilik" hissi veren kişilere karşı bağımlılık ilişkisi başlatıyor ve bundan kopamıyorsa burada çocukluk yıllarında doğrulmamış "benlik zayıflığı"ndan bahsedebiliriz.
Özür dilemek kibarlıktır, özür dileyecek sözden ve hareketten kaçınmak olgunluktur.
Sayfa 134Kitabı okudu
"Allah'ın verdikleriyle değil, vermedikleriyle meşgulüm, çektiğim çilelerin sebebi budur."
Sayfa 108Kitabı okudu
540 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.