Derya yılmaz

Derya yılmaz
@Deryylmz
I like simple
28 Ekim
50 okur puanı
Temmuz 2017 tarihinde katıldı
Toplum büyük bir korkunun etkisi altına girdiğinde, o toplum doğal olarak içindeki düşman stereotipine bakar. Ve stereotip bir kez yerleştiğinde... Kendi folklorunu oluşturur.
Reklam
Ama nasıl dövüşmeli? Kime karşı? Neye karşı? - Garip ve parıltılı bir alemde, ticari uygarlığın cafcaflı evreninde, bolluk hapishanelerinde, büyüleyici mutluluk tuzaklarında yaşarken…
Raymond Queneau
Nasıl bir ekin kabarcığı ilkel bir okyanus nasıl bir bulamaç bir çorba dumanları üstünde tokusan virüslerle fokur fokur kaynıyor döneniyor doğuruyor okyanus dağların en harikalarını ve diyatome yosunlarını albüminli tohumları sporları sırf sudan topal bakterileri közleme pıhtılar jelatinli karabiberler sümüklü balgamlar katbinlerce sivri benek canlı kurtçuk gözyaşları yeni havuzda kımıl kımıl itiş kakış çırpınıyor dört ayak devasa ve çocuksu yeryüzü sonrada yazacak tarihi insan taklının

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Gerçekten argümanının hakkını veren bir adama kulak verdiğimde müthiş zevk duyarım; konuşmacıyla konuşmasını birlikte ele alır, birbirleriyle nasıl uyum arz ettiklerini gözlemlerim. Böyle bir insan benim 'müzikal' sözcüğünden anladığım şeye denk gelir."
Doğa yasaları, ilahi ilkeleri hükümsüz kılar.
Reklam
Uzmanlar çoğu kez neden bahsettiklerini bilmezler alimane kanaat denen şey çoğunlukla dünyadan habersiz bir dedikodudan ibarettir.
Günümüzde, betona boğulmuş polinezya adaları, güney denizlerinde demirleşmiş ağır uçak gemilerine dönüşmekte; bütün Asya, hastalıklı bir bölge görünümü almakta; Afrika gecekondular tarafından kemirilmekte; ticari ve askeri havacılık, Amerika ya da Melanezya ormanlarının rengini, daha el bile değmeden soldurmaktadır. Bu koşullarda yolculukların sağladığı sözde kaçış bizi, varlığımızın tarih içindeki en bahtsız biçimleriyle karşı karşıya getirmekten başka neye yarar? Bu büyük batı uygarlığının yarattığı ve yararlandığımız bunca harika şeyin mutlaka bir fiyatı olacaktı. İçinde, hiç ulaşılamamış karmaşıklıkla yapıların yükseldiği batı düzeni ve ahengi, günümüzde dünyanın her yanına bulaşan, muazzam bir zararlı yan ürünler kitlesinin atılması zorunlu kılınmaktadır. Yolculukların bize gösterdiği ilk şey insanlığın suratına fırlatılmış bu pisliklerimizdir.
Bütün varlıklar, şeyler ve doğal fenomenler aynı sistemin içerisindedir. Evrenin yapısı, toplumunkini yeniden üretir.
Tarihin çok daha derinliklerde yatan ve çok daha özgün nitelikteki itici gücünden, başka deyişle insanların daha yüksek bir hayvan türü olan kitle ile birleştirmek ve bu kitle içerisinde kendilerini, sanki tek bir insan bile hiç yaşamamışcasına yitirmek içgüdüleriden haberleri yoktu.
Körlük, zamanı ve mekânı alt etmeye yarayan bir silahtır. Varlığımız tek dayanağını duyularımızla, gerek yapıları gerekse kapsamları bakımından pek yetersiz olan duyularımızla kavradığımız birkaç kırıntının dışında, sonsuzluğa dek uzanıp giden bir körlükte bulur. Evrende egemen olan kuram körlüktür. Körlük, birbirlerini görmeleri halinde beraberlikleri düşünülemeyecek nesnelerin ve yaratıkların yan yana bulunabilmelerine olanak tanır. Zamanın artık çekilmez olduğu, taşıması olanaksız bir yüke dönüştüğü noktada koparılabilmesi, ancak körlüğün yardımıyla düşünülebilecek.
210 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.