Dilanya

Dilanya
@Dilanya
İdam mahkumlarının bağlanmış gözlerini çözdüm...
“Din bilimcilerin ayırt edici bir özelliği de filolojik açıdan konusunda yetersiz olmalarıdır. Filolojiden kastım(...) iyi okuma sanatı, eylemleri ayırt edebilme yetisi, bu eylemleri yanlış yorumlamamak, tüm bunları yaparken de eylemlerin anlamını yitirmesine neden olmamak, anlamayı arzulamak, temkinli, sabırlı, ve özenli olmaktır.”
Reklam
Dilanya tekrar paylaştı.
Yeryüzünde ve gökyüzünde ve hatta süzülen bulutlarda Tanrı'nın suskunluğundan daha korkunç bir şey yoktur. Tanrı sustuğunda, zaman durur, ışıklar söner, gündüz geceden ayırt edilmez ve hem bu dünyada hem de öte dünyada yaratılışta olduğu gibi bir boşluk , bir sessizlik hakim olur. Hiç bir şey hareket etmez, hiç bir nehir akmaz, çiçekler açmaz, denizler bile dalgalanmaz Tanrı bir şey demedikçe. Hiç bir fani kulak sessizliğin bu uğultusuna dayanmaz, hiçbir fani yürek bu korkunç boşluğa, içinde sadece Tanrı'nın yaşayabileceği ve Tanrı sustukça hiçbir yaşamın varlık gösteremeyeceği bu boşluğa dayanamaz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
88 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Ey aklı başında olan insanlık! Kendi ellerinizle yaptırdığınız akıl hastanelerine kendi çabalarınızla delirttiğiniz(!) insanları yerleştirip toplumu arındırdınız tebrikler. Düşünmekten yoksun yaşayıp dogmatik inançlarınızla sorgulamaktan korkup; korkuyu geçtim bunu düşünemeyecek halde olup bu hayatın anlamsızlığında çırpınanları yok sayarak yaşamınızı sürdürdünüz. Siz aklı başında kimseler; sorgulayan ve farklı her zihni deli kabul ettiniz ve bunu yaparken kendi aklınızdan hiç şüphe duymadınız. Birinin deli olarak nitelenmesi için ne gerekiyor. Doktor Ragin ne açıdan delilik mertebesine layık görüldü de itibarını yitirdi. Delilik ve yaratıcılık paralel ise ve Tanrı en büyük yaratıcı ise bu onu en büyük deli yapmaz mı? Bu durumda dünya başlı başına bir akıl hastanesi olmaz mı? Akıl hastanesi içinde akıl hastanesi açmak matruşka bebeklere benzemek değil midir? Sadece 88 sayfada sürekli düşünce krizlerine girdim. Okuyup okumamak senin seçimin tıpkı; delirip delirmemek gibi.
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Can Yayınları · 202070,5bin okunma
Anladık, hastayız. Ama yüzlerce akıl hastası dışarıda ellerini kollarını sallayarak geziyor da kimse sesini çıkarmıyor. Bilgisizliğiniz yüzünden hastaları sağlamlardan ayırt etmeyi beceremiyorsanız bizim suçumuz ne? Cahilsiniz diye ben ve şu zavallılar niçin sizlerin şamar oğlanı olalım? Gerek siz, gerek asistan, gerekse hastane yöneticisi, öteki deyyuslar, ahlak bakımından biz hastalardan kat kat aşağısınız. Bu durumda buraya neden bizi değil de sizleri kapatmadılar? Mantık bunun neresinde?
Sayfa 41
Reklam
Reklam
229 öğeden 211 ile 225 arasındakiler gösteriliyor.