Durmadan biriktirmek istiyoruz. Yiyemiyeceğimiz kadar erzak, giyemiyeceğimiz kadar kıyafet, kullanamıyacağımız kadar eşya, oturamıyacağımız kadar ev.. Gözlerimiz midelerimizden, arzularımız ihtiyaçlarımızdan daha büyük. Bazen insan ömründen daha çok borç biriktirir, bazen de elinde olan ama fark etmediği nimetleri hoyratça harcar durur. Sofraya koyabildiğimiz bir bardak çayın; zeytinin, ekmeğe ulaşabilmenin bir zenginlik olduğunu ne zmn fark edeceğiz ?
"Senin gözlerini
Dağlardaki çocuklara vereceğim;
Çayır çimen kokusu rüzgârlar dolusu
Ocaklarda tüten hayal
Yıldızlı bir pencere bozkırın yoksulluğunda Harran'a açılan balıklı göl
Biraz anne, biraz kardeş
Çokça sevgili
Gözlerini senin, çocuklara
Sevsinler diye birazcık kendilerini..."