SÜHA YILDIRIM

SÜHA YILDIRIM
@Diyalekti2121
Sıkı Okur
KURGU DIŞI HESABIM
Platon idealar kuramını Hindistandan aşırmışa benziyor
Brahman, duygun imgelerden oluşan dış âlemin, "adların ve biçimlerin âlemi"nin derin özüdür.
Reklam
Kürtlerin ve Farsların kökeni
Eski Kapadokya'daki Boğazköy'de yapılan kazılarda M.Ö. XIV. yüzyıldan kalma bir barış ant- laşması bulunmuştur. Bu antlaşma Hititlerle, iki yüzyıl önce İran'dan Pencap'a geçenlerin artçılanı olan Aryalar (ki bunlara Mitannililer de deniyordu) arasında yapılmıştı. İşte bu antlaşmada Mitannililerin koruyucu tanrıları olarak İndra, Mithra ve Varuna'nın adları geçmektedir ki sonradan bunlar, Vedizmin büyük tanrılanı olmuşlardır
MED(KÜRT) VE PERS(FARS) KÜLTÜRÜNÜN DOĞUŞU
Gerek Baltık dolaylarından, gerekse Güney Rusya'dan gelmiş olan ve sonradan Hint-Avrupa deyimiyle adlandırılan gruplar, bugünkü İran'ı işgal etmişler; sonra (kimilerince ileri sürülen kronolojiye göre) M.Ö. XVI. yüzyılda bunlardan bir bölümü Hindistan'ın kuzey-batısını kuşatmıştır. Kimi metinlerde bu Hinduiranlılar sarışın ve yakışıklı olarak nitelenmektedir, bunlar kendilerine Arya (yani soylu, asil) adını veriyorlardı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Önsözden...
Sonuç olarak 11.000 yıl önce Buzul Çağı'nın sona ermesiyle Türkiye ve etrafındaki ülkelerde yaşayan avcı/toplayıcılar köylerde yerleşik hayata geçip tarım ve hayvancılıkla uğraşmaya başladı. 7.000 yıl kadar önce dünyadaki ilk metal aletleri (bakır), 5.000 yıl kadar önce bronz aletleri ve 3.500 yıl kadar önce demir aletleri geliştirdiler. 3.500 yıl kadar önce dünyadaki ilk yazı sistemini geliştirdiler, ilk imparatorlukları ve düzenli orduları oluşturdular.
Tasavvur'un ınanış ve psikoloji üzerindeki etkisi ve evrim
Avrupa'da ve özellikle Güney Fransa ile Kuzey İspanya'daki mağaralarda bulunan renkli ve renksiz resimlerle heykeller üzerinde yapılan tarihöncesi incelemeler, bu bölgelerde ilk oturan insanların totemizme ya da animizme çok yakın bir dine sahip olduklarını ortaya çıkarmıştır. Bu mağaralar birtakım tapınaklar, kutsal yerler olmalıydı. Renkli ve renksiz resimlerle heykeller mağaranın ta dibine yerleştirilmiş bulunmaktaydı. Nitekim bugün bile Avustralya yerlilerinin dinsel resimleri yasak yerlerdeki kayalık duvarlara çizilmiş bulunmaktadır ve kadınlarla henüz dine kabul edilmemiş olanların buraya girmeleri yasaktır. Bu sa- nat yapıtlarının durumları bunların süs için değil, birtakım büyü işlem- leri için yapıldıklarını göstermektedir. Mamut, ren geyiği, yabanöküzü, at, geyik gibi hayvanların renkli renksiz resimlerini, heykellerini yaparak, ilkel insan onlar üzerinde bir etki yarattığını sanır. Silahları ile onları daha kolay vurabilsin diye, bu hayvanların yaralı haldeki resimlerini yapar. Fakat ancak erkekleri yaralı halde gösterir, çünkü soyun sürekliliğini sağlamakla olan dişilere saygı göstermek gerekir.
Reklam
Ve insan "dans"ı yarattı
Efsane ataları onuruna yapılan törenler, animizm dininin en şaşırtıci gösterileridir: Bu törenlerde çoğu kez maskeler ve özel urbalar taşıyan oyuncular müziğin sesine uyarak raksederler.
Animizm inanışı (korku filmleri masallar mitler bu inanışa göre şekillenmiş)
Ölüler yaşamaktadır... Ölüler âlemi tıpkısı tıpkısına canlılar âleminin tersidir, karşıtıdır. Orada her şey tersinedir. Bizim gecemiz onların gündüzü olduğundan, yeryüzüne geceleyin gelirler: geceleyin onlarla karşılaşmak tehlikelidir. Bununla birlikle ölüler toplumu da canlılarınki gibi klanlara bölünmüştür. Ölülerin yeniden bir bedene girdikleri gibi, büsbütün yitip gittikleri de olur.
Çok iyi
Auguste Comte'a göre insanlık birbiri ardınca üç halden geçmiştir: Teolojik hal, bunda insan olayların açıklamasını kendisininkine benzeyen, ama daha güçlü iradelerle yapar; metafizik hal, bunda insan olayları soyutlamalar (tecrit, abstraction) ve doğa gücüyle açıklar; son olarak pozitif hal, bunda insan olayları, başka olaylarla açıklar.
Faşizmin kökeni de dinsel meselelere mi daynıyor yani?
Kişiyi kendi benliğinin üzerine yükselterek onda kutsal nesnenin duygusunu yaratan, toplumdur. "Bir tanrı inananlar için neyse, bir toplum da üyeleri için odur."
335 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Mitoloji Sözlüğü
Mitoloji SözlüğüAzra Erhat
9.3/10 · 573 okunma
Reklam
256 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Mitoloji 101
Mitoloji 101Kathleen Sears
8/10 · 2.706 okunma
""Tragedyalarla Katarsis."" Yunan düşünürü Aristoteles izleyicilerin trajedilerden hoşlandığına, çünkü böylece karakterleri izlerken acıma ve korkuya kapıldıklarına, bu duyguların bir öykü aracılığıyla canlanması sonucu bir çeşit gerilimin azalması olan katarsis deneyimlediklerine inaniyordu. Trajedi örneklerine Oedipus ve Antigone'un hikâyeleri de dahildir.
Sayfa 214Kitabı okudu
Narsizmin isim babası
NARCISSUS Olağanüstü yakışıklı bir delikanlı olan Narcissus kendisine âşık olanlara tepeden bakardı. Tanrılar onu cezalandırmak için bir su birikintisinde gözüne çarpan kendi görüntüsüne âşık olmasını sağladılar. Sadece kendi yansımasına tutulduğunu ve bu yansıma- nın aşkına karşılık veremeyeceğini anlayan Narcissus intihar etti.
Sayfa 214Kitabı okudu
SÜHA YILDIRIM

SÜHA YILDIRIM

, bir kitabı okumayı düşünüyor
Dinler Tarihine Giriş
Dinler Tarihine GirişMircea Eliade
8.5/10 · 331 okunma
Önsözden
MYTHOS VE MYTHOLOGIA İlkin Söz vardı, der Kitap. Bunu Platon duysa, söz mü, hangi söz, diye sorar Çünkü eski Yunan dilinde söz kavramını vermek için bir değil, üç sözcük vardır: Biri "mythos", öbürü "epos", üçüncüsü "logos". Mythos söylenen veya duyulan sözdür, masal, öykü, efsane anlamına gelir. Ama mythos'a
107 öğeden 91 ile 105 arasındakiler gösteriliyor.