Onun toprağına ekilip orada büyümüş bir fidan gibi onun iklimine, rüzgarına, suyuna uygun biçimde gelişmiştim, ona bağımlıyım, onu kalabalık bir havaalanında, bir istasyonda, bir mitingde uzaktan görsem bile en küçük bir hareketiyle dalgalanıp heyecanlanırdım. O benim Büyücüm Merlin'im, Tanrıça Hekatem'di, onun büyüsünden kurtulamazdım, onun verdiği mutluluğu başka kimse veremezdi.