Deniz Atay Erez

Deniz Atay Erez
@Dnzatayerz07
Ortaçağ Avrupa Tarihçisi Feodal Köklerimiz isimli kitabın yazarı
OSMANLI TRAJEDİSİ- GABRİEL PİTERBERG
Profesör Gabriel Piterberg, Osmanlı Trajedisi adlı kitabıyla, Osmanlı tarihçiliğinde, uzun bir aradan sonra tekrar canlanmaya başlayan, olay-bazlı tarih-yazımına (histoire evenementielle) yeni bir soluk getiriyor. II. Osman vak'asının rakip tarih anlatılarınca nasıl temsil edildiği ve bu anlatıların birbiriyle mücadelesi içinde, 17. ve 18. yüzyıl Osmanlı devlet ideolojisinin nasıl şekillendiği hakkında, kurumsal tartışmalara kapı açan bir tez ortaya koyuyor Piterberg aynı zamanda, postmodernizmin tarih-yazımına katkılarından da ustaca yararlanarak, Osmanlı siyasi tarihinde metin ve tarihsel gelişimin birbirini nasıl etkilediği konusunda yeni bir tartışma başlatmış oluyor. Kendisinin de belirttiği gibi, bu kitap Türk okuru için Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye ulus-devleti arasındaki karmaşık ilişkileri çözümlemede ilginç bir katkı niteliğindedir.
Reklam
Bizans’ın tarihi demek kaçınılmaz bir şekilde Konstantinopolis denilen şehrin de tarihi demektir. Çünkü uçsuz bucaksızmış gibi görünen bu imparatorluk ile dünya yüzünde kurulmuş en önemli kentlerden İsanbul’un tarihi ancak iç içe okunabilir. Konstantin hanedanından Komnenoslara, Jüstinyen hanedanından Makedonyalılara, Suriye kökenlilerden Frigyalılara, ermeni kökenlilerden Palaiologoslara kadar nice hanedan ve soy bu şehrin tahtına oturabilmek için binlerce entrikadan geçmiş, nice oyunlar oynanmıştı.  Unutulmaması gereken bir gerçek var ki: batı  uygarlığının doğuya bakan en önemli yüzü olan Bizans imparatorluğu, tarih boyunca din uğruna yaşanmış en inanılmaz savaşlar  olan haçlı seferlerinin de çıkış noktası olmuştur. Kendi türünde en önemli eserlerden birini üretmeyi başaran Vasiliev, görkemli bir imparatorluğun öyküsünün yanı sıra bizlere hıristiyanlık ve islam arasındaki bağlantılar, kökenler, çatışmaların tarihini de sunuyor.
JUL SEZAR'IN HÏKAYESİ - JACOP ABBOTT
Romalılar Sezar' ın anısına bir sütun diktiler. Üzerine de şu yazıyı koydular: "ÜLKESİNİN KURUCUSU İÇİN." Sütunun tepesine de bir yıldız şekli yerleştirdiler. Bundan birkaç zaman sonra insanlar onun anısını onurlandırmak için oyunlar düzenlerken gökyüzünde yedi gece boyunca büyük bir kuyrukluyıldız parladı. İnsanlar onu, güçlü kahramanın ruhunun cennetteki sükuneti olarak kabul ettiler.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
ORTAÇAĞ / UMBERTO ECO
476 yılında Batı Roma İmparatorluğu'nun çöküşüyle birlikte antik dünyanın sonu gelirken Barbar halkların yeni aidiyerler oluşturması, Hristiyanlığın yayılması ve Müslümanlıkla kurduğu karmaşık ilişkiler neticesinde Avrupa'nın çerçevesi de tekrar çizilmeye başlar. Umberto Eco bu kitabında, farklı disiplinlerde Ortaçağ üzerine uzmanlaşmış isimlerle işbirliği yaparak okuyucusunu sanat, tarih, edebiyat, müzik, felsefe, bilim ve teknik gibi başlıklar altında Avrupa uygarlığının söz konusu dönemdeki hikayesine doğru yolculuğa çıkarıyor.
JOHN JULIUS NORWICH - BİZANS
Bizans otokrasiyle idare ediliyordu, baştaki imparator Havarilere eş, Tanrı’nın yeryüzündeki temsilcisi, tüm tebaasının hayatını avucunda tutan yarı ilahi bir varlıktı. Bu imparatorlardan bazıları kahramandı, bazıları da canavar; fakat asla silik değillerdi. Sadece bundan ötürü bile bu kitabı yazmak sürekli bir zevkti, fakat mütevazı anlamda, bir borcun ödenmesiydi aynı zamanda. Bizim medeniyetimiz Doğu İmparatorluğu’na ne kadar çok şey borçlu olduğunu asla yeterince değerlendiremedi. Hıristiyanlığın bu Doğu Kalesi olmasaydı, Avrupa’nın VII. yüzyılda Sasani ordularına, VIII. yüzyılda Bağdat Halifesi’nin ordusuna karşı şansı olur muydu? Bugün hangi dili konuşuyor ve hangi tanrıya tapıyor olurduk? Kültürel alandaki borcumuz da çok büyüktür. Barbar istilaları ve Roma’daki imparatorun düşüşünden sonra, Batı Avrupa’daki öğrenme ışığı, tek tük manastırdaki titrek alevler dışında, sönmüştü. Alev alev yanmayı sürdürdüğü ve klasik mirası koruduğu yer Bosphoros kıyılarıydı. Antik Çağ hakkındaki bilgilerimizin çoğu -özellikle Yunan ve Latin edebiyatı ve Roma hukuku- Constantinopolis’in âlimleri ve yazmanları olmasaydı sonsuza değin kaybolacaktı.
Reklam
Reklam
Geri14
72 öğeden 61 ile 72 arasındakiler gösteriliyor.