“Hayat, bir rüya gibidir. Uyandığın zaman, unutursun. Ama bazen, rüyalar gerçek olur. O zaman, hayat, bir kâbus gibidir. Uyanmak istersin, ama uyanamazsın.”
“İnsan, yalnız kendi kendine konuştuğu zaman, gerçekten konuşur. Başkalarıyla konuştuğu zaman, yalan söyler. Çünkü başkaları, insanın gerçeğini duymak istemez. İnsan da, başkalarının gerçeğini duymak istemez. Herkes, kendi yalanını, başkasının yalanıyla örter.”
“Bir insanın hayatı, bir kitap gibidir. Her sayfasında ayrı bir macera, ayrı bir hikaye vardır. Ama insan, kendi kitabını okuyamaz. Başkalarının kitaplarını okur, onların maceralarına, hikayelerine hayran kalır. Oysa kendi kitabı, en güzel, en ilginç, en heyecanlı kitaptır.”
“Ben ne bileyim, nerededir aşk. Aşk dediğin nedir ki? Aşk, bir yürek, bir can, bir nefes, bir hayat, bir ölüm, bir cennet, bir cehennem, bir dünya, bir kâinat, bir hiç, bir her şey…”
“Her şeyi gördüm de, türlü türlü ağlayanları, sevda için, keder için, ölüm için ağlayanları gördüm de, umudun insanları ağlattığını ne görmüşlüğüm, ne de duymuşluğum vardır.”