Yüzyıllardır eziyet görmüş topluluklar aynı dağın yamacına tutunmaya geldi. Bu sığınakta birbirlerinin canlarını yakarlarsa çevrelerindeki kölelik de onlara doğru yükselir ve kayalıkları yutan deniz gibi onları içine alır.
Geçici mutluluk mu ? Bütün mutluluklar öyledir; ister bir hafta sürsünler ister otuz yıl, son gün geldiğinde hep aynı gözyaşlarıyla ağlar ve ertesi gün de aynı şeyi yaşamak için cehennem azabına razı olacağını söyler
insan.
Kendisi hiçbir ihtiyaç,ihtiras duymadığı halde, sırf para, şeref ya da buna benzer şeyler yüzünden, başkalarının isteğine uyarak çalışan da en büyük budaladır bence.
Yaşamak güzeldi ; sabahlar, akşamlar vardı. Uyumak ve uyanmak vardı; rüyalar vardı, hayaller vardı. Bu sevimli budalanın kollarında kendisini kaybetmek ve sonra gene orada , onun içinde kendini bulmak vardı.