Gökçe Ünlütepe

Gökçe Ünlütepe
@Dogce
22 okur puanı
Mayıs 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Kişinin yansıması üç türlü aynada oluşur;bunlardan ilki senin kendini nasıl gördüğünü, ikincisi başkalarının seni nasıl gördüğünü ve üçüncü aynaysa gerçekleri yansıtır.
Sayfa 111
Reklam
Duygularınızın sizi ele geçirmesine izin vermediğiniz kadar insansınız!
İlkelliğin torpiliydi bu:Güzellik. İzleyene ilham, yokluğunu çekene acı, avcısına amaç, aşığına neden,öfkeye güçsüzlük, yağmacıya hedef, sahibine başta kolaylık sonda lanet veren şey bedeninin her tarafını sarmıştı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Uyuyamayanlara...
Yatınız,uyuyunuz,yumunuz gözünüzü şimdi bu vakit, açınız ki o açtığınız vakit başka bir vakit. Ne hoş! Dört nala sürünüz zaman beygirini, gidiniz gidiniz gidiniz, bir de uyanınız ki en son, gelmişsiniz menzile, menzil size gelmiş veyahut,Ezrail Aleyhisselam tırpanını bilemekte mütebessim. EN GÜZELİ EFENDİM, EN GÜZELİ. YATINIZ, UYUYUNUZ. ÖLÜNCEYE DEĞİN UYUYUNUZ.
Bu kadın bunları nasıl yazmış?
"...artık hiçbir şey göründüğü gibi değil. İnançsız dindarlar, zengin yoksullar, acımasız hayırseverlerle uyutulduk,şimdi uyanıyoruz."
Reklam
" Toplum tarafından kabul gören tek deliliktir aşk."
...gidecek başka yeri olmayan, kimsesi olmayan biri hatıralarından başka nereye gidebilirdi ki?
BİLGİYİ BİLGELİĞE ÇEVİRMELERİ İÇİN ÇOCUKLARA YOL GÖSTERELİM.
...bazen kaldırmaktan üşenmeyeceğin küçük bir taş, altındaki akrep yuvasının tek kapısı olabilir.
Beynindeki düşünceleri durdurmanın, bir gece olsun dümdüz uyuyabilmenin keşke bir çaresi olsaydı.
Reklam
İnsanlık artık birbirini sevdiği, istediği için değil, birbirine sığındığı için birlikteydi, lanetlenmişler gibi.
...güce asla sahip olamazsın,ancak ait olabilirsin.
Dini yüreğinde yaşayanlar Yaradan'ın yolunda sessizce var olurken, dini aklında yaşayanlar diğerlerinin üstünde oluşturdukları egemenlikle kitleleri yönetmek için varlardı.
İnsanlığımıza rağmen hayvanlığımız kadar etrafımızda saygı uyandırabilmemiz ne acıydı.
...önce ruhunu, sonra bedenini ele geçiren bu şey, vücudunun ürettiği bu şey,herhangi bir uyuşturucudan bile daha güçlü,daha uzun etkili bir kimyasaldı:ACI.
Anne tarifi
"İstiklal Mahkemeleri yetkisine sahip; kafasına göre karar verebilen; kestiği parmağın acımadığını, acırsa da kendi öptüğünde geçtiğine inandırmış; yasama,yürütme ve yargı organıydı. Bazı ailelerin çocukları temyize gidip kararı babalarına bozdurabiliyordu,ama bizim evde babamın rolü annemin önüne koyduğu kararları imzalamaktan öte gidemiyordu."
Reklam
Bu nasıl bir betimleme
"...Içinde bir şeyler ölmüştü ve canlandırmaya çalışmak bir ölünün kalbine yumruk atarak kaburgalarını kırmak gibiydi."
...şarkıyı dinledikçe kaybedecek hiçbir şeyi olmayan bir adamdan,kaybetmemek için koruyacak birçok şeye sahip birine dönüştü.
"Başyapıtlarını ilk eserlerinde verenler daima unutulmaya mahkûmdular."
"Baktığı şey, nasıl göründüğü değil;karşısındakini nasıl hissettirdiğiydi."
Seni ne mutlu eder?
"...Bir şey istersin,mutluluğunun ona bağlı olduğunu sanırsın, elde edersin, senin olur, sıkılırsın ve kurtulmak istersin. Kurtulduğunda mutlu olacağına inanırsın, kurtulursun, başka bir şey istemeye geçersin. Yine istersin, yine elde edersin, yine sıkılırsın, yine kurtulmak istersin... Bu mutluluk değil. Bu tüketmek. Mutluluk bir illüzyondan başka bir şey değil, sadece bir an. Yaşanmış bir anı sürekli yaşama isteği... İşte asıl bu çok hastalıklı bir düşünce. Kendini iyi hissetmenin amaç olduğu bir hayat, bana, parayı bulup kendini kokaine, ekstasiye adamışları hatırlattı. Onlar sürekli mutlu, tüketebildikleri sürece. Seni neyin mutlu ettiğini bulmaya çalışarak mutlu olunmuyor, tatminsiz olunuyor maalesef. "
Gözbebeği
...Âşık olunca da büyür gözbebeği;demek ki âşık olunan hep uzaktadır. Aradaki mesafenin verdiği acıyı azaltmak için, maşuka "Gözbebeğim!" diye hitap edilir.
Sayfa 178Kitabı okudu
Reklam
Milyarlarca varlıkta oynaşır milyarlarca ruh. Aslen aslı kadar tektir. Sen buna çok dersin. Her şey sen olur ve her şeyden öte ne varsa gene sen. Sen buna "BEN " dersin.
An gelir,her şey kabul edilebilir görünmeye başlar gözüne. Doğru yolu bulmak denir buna. Sen buna yoldan çıkmak dersin. Aşkta da kumarda da kaybedersin an gelir. Belki de şanstır bu. Sen kendine şanssız dersin. Ayık kişi yoktur âlemde. Kimi işrette küfeliktir, kimi zikrette. Edep, buna "Eyvallah!" diyebilmektir. Sen tutar, "Edep yahu!" dersin. Yahudi havradan havraya, Hıristiyan pazardan pazara, Müslüman namazdan namaza hatırlar Allah 'ı. Ayıptır! Sen buna din dersin. Nadiren aşığa kısmet olur mâşuk. Canlar huzura atılır karşılıklı. Sen buna ne dersin?
Sayfa 7 - İletişim YayınlarıKitabı okudu