Ömer Duhan Okçu

Ömer Duhan Okçu
@Duhan_okcu
Her birimizin kendine has bir bünyesi olduğundan ve her birimiz mekansal olarak farklı farklı yerlerde bulunduğumuzdan, hepimizin vicdani duyarlılıklar açısından tıpatıp aynı olması olanaksızdır.
Sayfa 157
Reklam
Şimdi örnek olarak, mükem­mel bir manastırı veya bir ermişler cemaatini gözümüzde canlandırmaya çalışalım. Bizim bildiğimiz anlamda suçlar bu topluluklar içinde hiç bilinmeyen şeylerdir. Bu nedenle olağan toplumlar içinde bağışlanabilir gözü­ken suçlar bu mükemmel cemaatler içinde bizim bildiğimiz büyük suçların toplumlarda yarattığı düzeyde bir infiale yol açacaktır. Bu bakımdan, bu mükemmel toplulukta, normal bir toplumda bağışlanabilir olan hafif suçlar ciddi suçlar olarak görülecektir. Gerçekten de namuslu bir insanın kendi ufak kabahatleri­ne karşı duyduğu yoğun pişmanlığı, sıradan bir insanın ancak gerçek anlamda bir suç iş­lediğinde hissetmesinin nedeni de budur.
Sayfa 156
Suç daha önce gösterdiğimiz gibi, oldukça güçlü ve keskin bazı kolektif duygulan renci­de eden bir eylem olmaktan ibarettir. Her toplumda, suç olarak tabir edilen olayların önü­ne geçilebilmesi için, bu eylemlerin rencide et­tiği duyguların, bu duygulara karşıt herhangi bir eğilimi bastıracak bir güce sahip olacak biçimde, istisnasız bütün bireylerin bilincinde yer etmesi gerekir. Bu koşulun tam olarak ye­rine getirilmiş olduğunu varsaydığımız du­rumda bile, suçun kökü tam olarak kazına­maz. Bu durumda, suç sadece biçim değiştir­miş olur, çünkü suçun kaynaklarını kurutan nedenin kendisi, hemen yeni suç kaynakları­nın ortaya çıkmasına neden olacaktır.
Sayfa 154

Reader Follow Recommendations

See All
Her yerde ve her zaman, bir cezai yükümlülükle karşılaşacak tarzda davranış gösteren insanlar olmuştur. En azından, eğer toplumda aşağı tiplerden yukarı tiplere geçerken suç oranı (yani yıllık işle­nen suç sayısı ile nüfus arasındaki ilişki tarafından belirlenen oran) düşme eğiliminde olsaydı, suçun bu normallik özelliğini bugün kaybetmekte olduğuna inanabilirdik. Fakat, böyle bir durumun gerçekten de var olduğuna bizi inandıracak herhangi bir veriye sahip değiliz.
Sayfa 152
Değişik düşünce okulları tarafından savunulmuş bir düşünceye göre, bilim ne arzu etmemiz gerektiği konusununda bizi asla bilgilendirmez. Bu teoriye göre bilim, olguları aynı değeri ve aynı yararı taşıyormuş gibi ele alır; bilim, olguları gözlemler, açıklar, fakat onları asla yargılamaz. Bilim için, kınanacak herhangi bir olgu yoktur, çünkü bilim iyi ve kötü kavramlarını kullanmaz.
Sayfa 123
Reklam
Reklam
Geri17
120 öğeden 106 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.