Yirmi yaşının tecrübesiyle, talihini suçluyordu
çünkü mutluluğun ilk koşulunun içimizde olduğunu bilmeyerek, hayattan tüm bu mutlulukları kendisine sunmasını istiyordu.
İyi ki bilmiyor kalabalıklar
Yağmura bakmayı cam arkasından,
İnsandan insana şükür ki fark var;
- Birine cennetse, birine zindan -
İyi ki bilmiyor kalabalıklar.
İnsanoğlu böyleydi işte, cevabını bulamadığı, anlamlandıramadığı korkularını veya öfkesini, en yakınındaki, kendince şartlarını uygun bulduğu ne varsa, ona yüklemek için hep bir köşede beklerdi.