Olağanüstü güzellikte ve saflıkta olan Dorian, ressam arkadaşı Basil'in ona yaptığı tablo ve içten dilediği bir dilekle kötü biri olur. Basil, Dorian'a hayrandır ve sanatında ilham aldığı kişi bu genç adamdır. Dorian'ı resmettiği başarılı eseri gören Dorian, tablonun yaşlanıp kendisinin genç kalmasını diler. Dileği gerçekleşir, Lord Henry etik dışı ve toplum normlarına aykırı düşünceleri olan biridir ve önerdiği bir kitapla Dorian'ı yoldan çıkmış, hatta başkalarını da zevkle yoldan çıkarmış biri haline getirir. Dorian tiyatroda görüp saf duygularla aşık olduğu Sibly Vane'e kötü davranarak intiharına sebep olmuştur. İnsanları yoldan çıkarmıştır, herkesin hayranlıkla andığı adı artık tiksintiyle anılıyordur ve arkadaşı Basil'i öldürmüştür. Basil'i ani bir sinirle öldürür. Eski arkadaşı Alan'ı tehdit ederek ceseti ortadan kaldırtır. Alan sonradan intihar eder. Sibly'nin erkek kardeşi Dorian'ı bulur ve öldürmeye çalışır fakat yaşlanmamasından ötürü başka biri sanarak vaz geçerek. Dorian ölüm korkusuyla anksiyete yaşar sık sık. Sibly'nin kardeşinin ölmesi üzerine iyi biri olmaya karar verir. Tablonun o iğrenç halinin düzeldiğini düşünerek tabloya baktığında daha kötü bir hale geldiğini görür ve her şeyin başında en kötü günah olarak kibirli olduğunu düşünür. Tabloyu ortadan kaldırmak niyetiyle bıçağı alır fakat acı dolu çığlığın ardından odaya girenler kalbinden bıçaklanmış Dorian'ı görür. Tablo ise ilk günkü güzelliğine ve kusursuzluğuna kavuşmuştur.