Nursemin Doğan

Hatıralar… İnsan kalbinden ve ruhundan kopup mazi toprağına düşen tohumların hüzün yağmurlarıyla yeşillenmesi sonucu boy atan fidanlar gibidir. Bir zaman sonra farkına varılmaksızın içlere kök salar bu fidanlar ve koca ağaçlar haline gelir. Zaman zaman gölgesinde dinlenir insan. Bazen nedametin kavurucu rüzgarı çarpar ruha, bazen memnuniyetin ılık meltemi. Ve nedense ya zamansız çiçek açar bu ağaçlar ya da mevsimsiz yaprak döker. Takvimi belirsiz hasret mevsimlerinde gözyaşları ile yeşillenir tekrar. #fadikılıçzade #mavivosvoslukız #kitapalıntısı #uyanışyayınevi
Reklam
Sonbahar… Hüznün önce yeşil yapraklara düşerek soldurduğu, sonrasında yağmurlara karıştığı mevsim… İnsan, kendisini saran çevreyle uygun adımlar atarcasına yavaşlar, durulur ve yoğunlaşır. Debisi yüksek ırmakların düz bir arazide hızını kaybedip, kendi içinde derinleşmesi gibi düşünceli bir hal alır insanda. Düşün her yaprak, geçen her gün bir şeyleri fısıldar duyabilen insana. Son ve bahar kelimeleri hem sevinci hem hüznü işler insan ruhuna. Hayatın son mevsimi olsa da umutların baharı dinmez, hayatın zorluklarına göğüs gerip, farklı bir kararlılık ve azimle yürüyenler için. Koca bir hayatın özeti gibidir. Muhasebesi tutulur yaşanmışlığın, ah edilir, iç geçilir ve keşkeler dökülür yer yer ömür ağacının bu en kuvvetli dalından. Zamanın derin düşüncelere dalıp, sevinç-hüzün karışığı duygular kucağında soluklanma mevsimidir sonbahar. #fadikılıçzade #mavivosvoslukız #kitapalıntısı #uyanışyayınevi
İnsan… Çok farklı manaları içinde barındıran bir kavramdır. Her durumda ve her olayda, bahsedilen insan aynı değildir mesela. Değişken, karmaşık haliyle o hep başka bir ruhu, başka bir duyguyu yansıtır etrafındakilere. Arada uçurumlar olsa da o da insandır, bu da insandır. Bu karmaşa denizinde bir araya gelip, bir şeyler paylaşabilmek için ortak değer adacıklarına ihtiyaç vardır. Bu kimi zaman sanat olur, kimi zaman edebiyat… #fadikılıçzade #mavivosvoslukız #kitapalıntısı #uyanışyayınevi

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Aşk… Ne çok yüzü olan ve belki bundan dolayı ne çok tanımı olan bir duygu… Kimine göre savrulup durduğu amansız bir fırtınadır o, kimine göre yanıp yakıldığı ama buna rağmen farklı bir haz duyduğu yangındır. Kimine göre yavaş yavaş pişip olgunlaşmasına sebep olan bir rehber, kimine göre ise insanı kendi iddiasına mahkûm eden bir hâkimdir ve her ne söylenirse aşk hakkında yanlış olmaz. Mutlak doğrusu da yoktur, mutlak yanlışı da. Ama bir güçtür o; doğru kullanıldığında insanlara dağları deldirten ve hatta göklerin kapısını açtıran bir güç. Yaşamayanın bilemeyeceği, yaşayanın ise tam tarif edemeyeceği efsunlu bir duygudur. Bu kelimeyi her duyanın unutmaması gereken bir şey varsa o da, aşkı hor görmemek gerektiğidir. Çünkü aşk, bunun intikamını alır, çok acı bir şekilde hem de! #fadikılıçzade #mavivosvoslukız #kitapalıntısı #uyanışyayınevi
Sayfa 27 - Uyanış yayıneviKitabı okudu
Geçmiş, geleceğe de geçmiştir. Açtığın sayfayı sen umut dolu cümlelerle doldurmaya başlarsın ama kapattığın son sayfa, açtığın bu sayfaya daha açmadan yansımıştır aslında. Canın acımıştır. Ve sen canının acısını kaleme almışsındır. Kaleme alma sebebin de kimselerin seni anlamıyor oluşudur. Bu yüzden daha sıkı sarılırsın acını yazdığın o kaleme. Öyle yapınca geçecekmiş gibi, yazarken kalemi sıkı tutmanın yanında, bir de onu kâğıda daha çok bastırırsın, acılarını sana gösteren o kâğıdın da canını acıtmak istercesine. İşte tam da burada gelecek kirlenmeye başlıyor biraz da. Çünkü sıkı sıkı sarıldığın o kalemin yazdığı acılar, açacağın temiz sayfaya iz bırakıyor. Yani sen temiz bir sayfa açtım sanıyorsun ama geçmişinden canın öyle bir acımış oluyor ki, o acıların bazıları o temiz sayfaya daha sen başlamadan gelmiş oluyor… Sonrasında da ya kendini kandırmak için yazdığın cümleler yüzünden o kalem tükeniyor ya da her şeyi fark etmişse insan, kendi kalemini kırıyor… #serkanözel #eylül #kitapalıntısı
Reklam
Reklam
861 öğeden 841 ile 855 arasındakiler gösteriliyor.