Egitimcibiri

256 syf.
9/10 puan verdi
Sırça Fanus - Sylvia Plath Kitap klasik bir psikolojik roman havası taşısa da derinlerine indiğinizde öyle olmadığını fark ediyorsunuz. Kitabın en önemli özelliklerinden birisi otobiyografik bir kitap olması. Kendisi de depresyon, melankoli gibi hastalıkların pençesinde yaşayan Sylvia Plath, bu romanda kendisini anlatmış. Zaten kitabın bu kadar etkileyici olmasının bir nedeni de bence gerçek olması. Bunları yaşamayan insan anlatamaz diye düşünüyorum. Bunun örneklerini de okudum ama o başka postun konusu. Kitabın bir diğer önemli özelliği de bana göre, kadının üzerine yıkılan sorumlulukların, "olması gerektiği " kalıpların kadınları nasıl strese, yetersizliğe ve hatta depresyona sürüklediği. Çok can alıcı yerler var kitapta. Esther yani esas kızımızın üniversiteye giderse insanların evlilik, çocuk, eş gibi kavramlardan toplumun kendinden beklentisini karşılayamayacağını düşünerek kendisini tekrar Fanus dediği yerde bulacağından korkması. Bu gibi eleştiriler ile Kitabın feminist alt yapısı göze batmadan çok sağlam verilmiş bence. Kitap Esther'in kendini tanıma süreci ile başlayıp, tedavi gördüğü hastanede yaşadıklarını anlatıyor . Elektro şoklar, depresyonun hastalık bile görülmediği dönemlerde yapılan barbarca tedaviler. Gerçi günümüzde de insanlar bunu şımarıklık olarak görüp, anlamak istemiyor ya neyse. Sylvia Plath ile ilgili bilmeniz gereken bir bilgi de ne yazık ki yazarın hayatına kendisinin son verdiğidir. Yani ruh halini anlarsanız daha verimli ve incelikle okuyacağınızı düşünüyorum. Psikolojik kitap seviyorsanız, ben bunu kaldırırım diyorsanız mutlaka ve mutlaka önerimdir.
Sırça Fanus
Sırça FanusSylvia Plath · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201911.8k okunma
Reklam
304 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
Hamnet- Maggie O'farrell Herkes Shakespeare 'i bilir değil mi? Peki ya Shakespeare'in karısının ismini bilen var mı? Herkes ona Shakespeare'in karısı der. İşte tam da bu kitap o kadına bir yaşam vermiş. Varoluşunun ispatı ile yazılmış kitap. Kitapta Shakespeare yok. Agnes'in kocası var. Kitabı elime aldığım zaman Shakespeare'in oğlu Hamnet'i okuyacağımı sandım ama yanıldım. Kitap Agnes hakkında. Yazar Maggie O'farrell gerçek olay ve bilgilerden yola çıkarak kurgulamış kitabını. Önce biraz kötü duygular hissetim, sonra mutlu bir yaşam düşlerken dipsiz bir kuyuya girdim yarısından sonra. Yer yer nefes alamayarak okudum kitabı. Agnes sen neler yaşadın dedim kendime.. Sarılıp bağrıma basmak istedim. Her dönemde olduğu gibi yine güçlü olmak zorunda kalan bir kadın Agnes. Kitabın içine büyülü gerçeklik gibi ögeler çok güzel serpiştirilmiş. Büyü var bu kitapta ama rahatsız etmeyecek şekilde usul usul. Zaten Agnes'in kendisi büyülü. Bunların yanı sıra yazarın kalemine hayran kaldım. Bu nasıl güzel bir tasvir yeteneğidir böyle? Okuduğum her şey gözümde canlandı. Her saniyeyi hayal ettim. Hatta spoiler olmasın diye yazamıyorum ama Agnes'in en zorlandığı sahneleri ben de onunla birebir zorlanarak yaşadım. Okuyanlar anladı Gerçek ile kurgulanmış romanlara bayılırım. Buna da bayıldım efendim. Yazarın diline ayrı, Agnes'e ayrı hayran kaldım. Önerimdir.
Hamnet
HamnetMaggie O'Farrell · Domingo Yayınevi · 2022726 okunma
202 syf.
·
Not rated
·
Read in 1 hours
Fahrenheit 451- Ray Bradbury Sizce itfaiyecilerin görevi nedir ? Yangın söndürmek mi? Yoksa evlerde kalan kitapları yakmak için yangın çıkarmak mı? 1953 yılında yazılan bu distopik kitaptan bahsetmek istiyorum size. Kitap okumanın yasaklandığı, hatta içinde insan olmasına rağmen ev yakılacak kadar tehlikeli görüldüğü bir dünya. İnsanlar tamamen uyuşacak şekilde sistemin istediği şeyleri izliyor. Düşünmüyor, sorgulamıyor, okumuyor. Sanki bir yerden tanıdık geldi değil mi? 1950'lerde distopya olarak yazılan bu roman şuan hiç de distopik değil ne yazık ki. Kitap fiyatlarının bu kadar arttığı bi dönemde bu kitabın öneri ile gelmek istedim size. Yoksa kitabı yıllar yıllar önce okudum. 80'li yıllarda anlatılanlara göre ülkemizde de çok fazla kitap yakılmış zaten. Her iki taraftan da.. Zaten eski zamanlarda yazılmış distopyalar günümüzde bir bir gerçek olmuyor mu? Tartışılacak bir konu. Neyse. Kitabı kurgu olarak cok beğenmeme rağmen dili su gibi akıp gitmiyor bence. Distopya seven biri zorlanmadan okuyabilir ama yine de. Bu arada Fahrenheit 451 nedir dediğinizi duyar gibiyim.. Kağıdın yanma sıcaklığı imiş... Bence zekice bir isim olmuş. Distopya sevenlere önerimdir.
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202290.2k okunma

Reader Follow Recommendations

See All
376 syf.
·
Not rated
Akhilleus'un Şarkısı- Madeline Miller Akhilleus'un Şarkısı bize İlyada destanı anlatan mitolojik bir roman. Olaylar, kişiler destanla birebir ve Akhilleus'un en yakını Patroklos'un gözünden aktarılıyor. Simdi en yakını dedim mesajlar sıralanacak. Akhilleus ile Patroklos'un aşkının özellikle ilk 150 sayfada oluşum süreci bize net bir şekilde anlatılıyor. Evet eşcinsel bir aşkı konu ediliyor ama zaten mitoloji bu konuda çok fazla öge içeriyor. Ayrıca kitap çok fazla bu ögeleri barındırmıyor. Yani olması gerektiği yerde olması gerektiği kadar yer vermiş yazar bunlara ve kesinlikle göze batmıyor. Ama yine de ben hassasım arkadaş diyorsanız okumayın. Bu aşk sonrası Akhilleus'un Truva savaşına katılması, orada yaşananlar kısmına geliyor sıra. Ben okurken gerçekten o savaş meydanında yaşananları soluksuz okudum. Yazarın diline zaten Ben Kirke'den aşinaydım ama bu kitap beni çok daha fazla içine aldı. Sadece Akhilleus'un savaşa hazırlanma ve kendini tanıma süreci, diğer kısımlara göre bir tık sakin kalmış diyebilirim ama oraları da oflayarak okumadım. Mitoloji seven herkese kesinlikle önerimdir efendim. Keyifli okumalar
Akhilleus’un Şarkısı
Akhilleus’un ŞarkısıMadeline Miller · İthaki Yayınları · 202013.7k okunma
520 syf.
·
Not rated
Masumiyet Müzesi- Orhan Pamuk Eveeeetttt. Sizi okuyanları tam ortadan ikiye bölen bir kitap yorumu ile geldim. Okuyan ya çok seviyor ya da ciddi anlamda vakit kaybı, nefret ettim diyor. Şu ana kadar fena değil diyen duymadım. Siz okuduysanız fikrinizi yoruma yazmayı unutmayın lütfen. Gelelim kitabın yorumuna. Kitap zengin çocuğu Kemal'in bir gün uzaktan akrabası olan Füsun ile karşılaşıp ona aşık olması ile başlıyor. Kemal , başkası ile nişanlı iken, nişanlısına hediye alacağı sırada tanışıyor Füsun ile. Uzun bir süre de ikisi ile birlikte devam ettiriyor birlikteliğini. Sonrasında Füsun 'un kendine farklı bir yol çizmesi ile devam ediyor. Kemal saplantılı bir şekilde Füsun 'a aşık. O kadar aşık ki içtiği her bir sigaranın izmaritini, elbiselerini , kısaca ona dair her şeyi saklayıp evlerini müze yapacak kadar da psikolojisi normal değil. Kitap tamamen bu saplantılı aşk üzerine kurulmuş. Bu bir aşk mı, değil mi en çok tartışılan kısmı burası. Kimileri kavuşamasa da deli gibi aşık bir çift gördüğünü söylüyor, kimileri ise toksik, tüketen, sağlıksız bir ilişki görüyor. Siz hangi taraftasınız? Yoruma bekliyorum. Ben mi? Ben sanırım tüm gerçekliği ile sevenlerdenim. Ama Kemal'in kalitesizliği, korkaklığı, iki yüzlülüğü (hakaret etmeden bitiremeyeceğim diye korktum:)) beni de okurken çıldırtmadı değil. Önerimdir de diyemiyorum değildir de diyemiyorum. Toksik ilişki sevenler okusun diyorum
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202218 okunma
Reklam
Reklam
64 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.