"Karşılaşmalarla ve sınavlarla dolu bu yol. Yaprak bile nedensiz kıpırdamıyor bu evrende. Rüzgarın bile söyleyecek sözü var sana. Yeter ki uyanık olsun, öğrenci kalmaya razı olsun gönlün. Bu hayat yolculuğunda hiçbir zaman" Ben oldum! "deme." Çünkü ben oldum demek, ben öldüm demektir. "
"Her gün, her saat hayata dört elle sarılmak, gelecekten yoksun olduğunu bile bile günübirlik yaşamayı sürdürmek, tıpkı hava olduğu sürece nefes almayı bırakmamak gibi karşı konulmaz bir içgüdüydü."
"Kaybım kimsenin kazancı olmadı. Yaşamım sizin oldu, bana ölümümü verin. Ağzımda örselenmiş sevda lafları. Saltanat sürmekti oysa benim işim. I, II, III hepsi Selim. Evvel Selim, ahir Selim..."
"Belli ki karanlığı hep vardı da ben onun adını yeni koyuyordum. Adı koyulmayan, düşüncede var olmuyordu demek ki. Bu yol beni nereye kadar götürecek, bilmiyordum ama seziyordum. Dil sezgiye yetmiyordu, sezginin adını koyamıyordum ama korkunun adı vardı... "