Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

ElifeNurUYSAL

"Hoşgörünün bulunmadığı yerde taassup; taassubun olduğu yerde de insan hakkı ihlali kaçınılmazdır."
Sayfa 209Kitabı okudu
Reklam
İnanç Taassubu
"kendi din anlayışını diğerlerine dayatma isteği ve bu isteğe uymayanlara karşı hoşgörüsüzlükte bulunma eğilimi"
Sayfa 137Kitabı okudu
Ahzab, 33/39.
"O peygamberler, Allah'ın emirlerini insanlara tebliğ ederler, Allah'tan korkarlar ve O'ndan başka kimseden korkmazlar."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hacı Bektaş Veli ve Bektaşilik
Her Alevi Bektaşi'dir, ancak her Bektaşi Alevi değildir. Sonradan Bektaşi olmak isteyen ve buna layık görülen herkesin Bektaşi olabilmesi mümkün iken, Alevi olabilmek için Alevi anne ve babadan olma şartı aranmaktadır. Yani isteyen herkes Bektaşi olabilir, ancak Alevi olamaz. Bir diğer ifadeyle her Alevi Bektaşi'dir, ancak her Bektaşi Alevi değildir.
Gerek Alevilik gerekse Bektaşilik, İslam mezhepleri tarihinin, mezhep olma kriterlerini taşımamaktadır. Dini bir örgütlenmenin mezhep kabul edilebilmesi için sistematik bir teolojiye ve fıkha veya bir nazariyyeye sahip olması ve bunun yanı sıra, onu ele alan temel eserlerin yazılmış olması gerekir. Ayrıca, İslam geleneğinde babadan oğula geçen bir yetki devri söz konusu değildir.Alevi Bektaşilikte ise dede böyle bir yetkiye sahiptir ve icazetle tayin edilir. Oysa mezhep liderleri, bir başkası tarafından icazetle tayin edilmez... Diğer taraftan İslam mezhepleri arasında soya bağlı bir mezhep yoktur ;isteyen istediği mezhebe girebilir ve istediği zaman o mezhepten çıkabilir. Halbuki Alevilik soyda devam eder. Anne ve babası Alevi olmayan Aleviliğe giremez. Bektaşilikte de ancak uzun törenlerden geçtikten sonra tarikata girmek mümkündür. Alevilik ve Bektaşiliğin bu gibi özellikleri, onların mezhep olmadığını açıkça göstermektedir. *Sönmez KUTLU
Reklam
"Alevilik Bir Meşreptir"
Alevilik ne bir din ne mezhep ne de folklorik bir öğedir;Alevilik bir meşreptir. Ana kaynak olan Kur'an ve Sünneti biraz farklı bir biçimde yorumlama, bu iki kaynaktan yararlanma ve yaşama tarzıdır. *Hüseyin TUĞCU
Reha Çamuroğlu
"Aleviliğin heterodoks bir İslam ya da İslami bir heterodoksi olduğunu ileri sürer. Ona göre özünü insan kardeşliği ve Tanrıyı insanda görme anlayışından alan Alevilik, İslam kültürel kuşağı içerisinde yaşamış, Müslümanlığın sembolik yapısı içerisinde kendini ifade eden bir heterodoksi inancıdır. "
Karaca Ahmet Sultan Derneği Anadolu Aleviliğinin oluşum süreci ile ilgili ... "Türkler İslamiyet'i 9.ve 10. yüzyıllarda tanımaya başladılar... Tanıdıkları İslam'ı gözden geçirip kendi kültürleri ile uyumlu hale getirmeye çalıştılar. İslam'ın bazı özelliklerini kabul edip bazılarını da kabul etmediler. Bedevi Arap toplumu için konan kurallar, kendileri için yabancıydı. Türkler ve o coğrafyadaki diğer milliyet mensubu halk İslamiyet'i kabul ederken, kendi geçmiş kültürleri ile yeni bir sentez oluşturma yoluna gittiler. İşte Anadolu Aleviliğinin orijinalliği, yani başka bir İslam ülkesinde aynısının olmaması, bu oluşumun, tarihi yolculuğu farklı bir kulvarda yapmış olmasından ileri gelmektedir. Anadolu halkı, geçmiş uygarlıklarıyla Horasan üzerinden gelen İslam'ı yeni bir yapılanmaya tabi tuttu ve böylece farklı bir sentez oluştu."
"Din, Allah tarafından peygamberler aracılığıyla gönderilen; insanların akıl, irade ve isteklerini kullanarak kendilerini her konuda hayır olan şeylere sevk eden ve böylece dünya ve ahiret saadetini elde etmeyi sağlayan ilahi esaslar bütünüdür."
Bakara suresi 142.ayet
İnsanlar arasında aklı kıt olan anlayışsız güruh, "Bunları, bulundukları kıbleden çeviren de ne?" diyecek. De ki: "Doğu da Allah'ın, batı da. O, kimi isterse doğru bir yola çıkartır."
Reklam
Gorgon'un Başı
"Aşağıdakilerin yukarıdakilere duyduğu nefret, istemsizce gösterdikleri saygıdır."
"Yalnızlığın avantajlarıyla çevrelenmiş olmak, derin derin düşünmek için bulunmaz nimettir ve kaderini, senin etkileyebileceğinden çok daha olumlu etkileyebilir."
"... Mösyö Marki, eski domuz mızraklarının, kılıçlarının, av bıçaklarının asılı olduğu nemrut bir koridordan geçti, ağır binici asaları ve kırbaçlarıyla, koridor giderek daha nemrutlaşıyordu; kim bilir kaç köylü - şefkatli Ölüm'ün kollarına sığınmadan önce-efendisi öfkelendiğinde bunların ağırlığını sırtında hissetmişti."
Monsenyör Şehirde
"Bu insanlar öylesine sindirilmişti ve bu tür adamların onlara neler yapabileceğine dair oyle uzun bir tarihsel sürece yayılan acı tecrübelere sahiplerdi ki, kimse ne sesini çıkarabildi, ne elini oynatabildi, ne de gözünü yerden kaldırabildi..."
Sayfa 142 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
"...insan iyi kitaplara kavuştuktan sonra, alelade kimselerin sözlerine karşı müşkülpesent davranır oluyor."
96 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.