“İnsanın içinde olduğu hal ona en yabancı haldir. Deli deliliğini, genç gençliğini, ihtiyar fıkradığını bilmez. Birisi yeri gelir de söylerse bunları duyar, duyar da yine anlamaz.”
“ Dünya kendi hakikatleri hakkında tamamen yalancı ve ikiyüzlüdür. Dünya bir ahlaksıza namuslu ve saffet sahibi muamelesi yapan adamın perişanlığını ve zilletini, ona yüksek ve kutsal muamelesi yapanı perişan ederek yaşatır. “
Bir insana veda etmek gibidir bazı kitapları bitirmek. Emrah Serbes uzun yıllar önce tanıştığım bir yazar. Kendisini kişiliğinden ziyade yazdıkları ile değerlendirmeye çalıştım hep. Zira bir yazarın kim olduğundan ziyade ne yazdığı daha önemlidir diye düşünüyorum. İlk olarak “Erken Kaybedenler” kitabını okumuştum. Belkide hayatımda okuduğum gerçeğe en yakın hikayelerdi. “Hikayem paramparça” ise ona benzer bir kitap. Toplamda 69 başlık altında kısa hikayeler anlatmaya çalışmış bu kitabında Emrah Serbes. Bunlardan en çok beğendiğim “Galip İşhanı” ve “Bira ve Kahve” oldu. Okuyan herkesin hayatından bir parça bulacağı bir kitap olduğunu düşünüyorum. İyi okumalar...