Açgözlü olduğum tek şey var. O da kitaplar. :)
Ne kadar kitap okuduğumu bilmiyorum. Hatırladıkça okundu listesine ekleyip merakımı gidermek, minik görüşlerimi ve alıntılarımı paylaşmak için buradayım.
Kan Bağı ve Vampir Akademisi serilerinin yazarından yepyeni bir hikaye. Bu kez Uzakdoğuya doğru gidiyoruz bu hikaye ile.
....
Dağların ardına heyelan yüzünden yüzyıllardır mahsur kalmış küçük bir köy. Geçimlerini sadece çıkardıkları madenleri kızak sayesinde dağdan aşağı indirip dağın ardındaki sorumlunun onlara gönderdiği yiyecekle sağlıyorlar. Ama bu yardım ancak açlıklarını bastırmaya yetecek kadar az. Ve bu köyde kimse duymuyor. Neden duymadıkları konusunda sadece efsaneler biliyorlar..
.
Kahramanımız Fei ise bu köyde önemli bir görevi var. Çok az kişinin sahip olduğu resim çizme yeteneğine sahip. İşaret diliyle anlaştıkları köylerin de resimlerle de günlük haberleri veriyorlar.
.
Ve bir gün gönderilen yiyecekleri azalıyor...
Sonraki maden sevkiyatında ise hiçbir şey gönderilmiyor. İnsanlar aç... Ve şimdi körlükte başlıyor.
Dahası Fei de de garip şeyler olmaya başlıyor... .
Artık köyden çıkıp sessizliği bozmanın vakti geldi.