Erc@n

Erc@n
@Ercanozer
Okumadan geçen bir gün, manzaraya nazır ama zerre zevksiz, yavan bir ekmek gibi lezzetsiz. Erc@n
Yüksek Lisans
Ankara
12 kütüphaneci puanı
664 okur puanı
Haziran 2020 tarihinde katıldı
Dönelim...Dönmek yenilmektir biraz da, yarım kalmasıdır çıkışlarımızın, korkaklıktır, alışkanlıkların güvenli küflü kabuklarına sığınmaktır...Olsun dönelim biz yine de. Bilincinde olmadan üstlendiğimiz sorumluluklarımız var. Evlere dönelim, sırtımızın kamburu evlere, cılızlığımızın görkemli korunaklarına, yalnızlığımızın kalelerine dönelim. (Şükrü Erbaş; Ömür Hanımla Güz Konuşmaları)
Reklam
Yağmur yağıyor Ömür hanım...gökten değil, yüreğimin boşluğundan ömrümün ıssız toprağına...Ve ben sonsuz bir düzlükte bir küçücük, bir silik nokta gibi eriyip gidiyorum. Seslensem kim duyar sesimi yalnızlıklar katından? (Şükrü Erbaş; Ömür Hanımla Güz Konuşmaları)
Her şeyi iyi yanından görmeyi kim öğretti bize? Acıyı görmeyen insan, umutsuzluğu yaşamayan, iliklerine dek kederin işleyip yaralamadığı bir insan, mutluluktan, umuttan, sevinçten ne anlar? Göğü görmeden, denizi görmeden maviyi anlamaya benzemez mi bu? Bir güz düşünün ki Ömür hanım, ilkyazı olmamış, yazı yaşanmamış, böyle bir güzün hüznü hüzün müdür? Başlamanın bir anlamı varsa bitişi göze almak, bitişin bir anlamı varsa başlangıcı olmak değil midir? Yaşamı düz bir çizgide tutmak tükenmektir. Yaşamak zorunda olduğumuz şunca yılı aykırı uçlar arasında gezdirip geçirmedikçe, alışkanlıkların sınırlarını aşmadıkça zaman zaman, yaşamak nasıl yenilik olur tükenmek değil de? (Şükrü Erbaş; Ömür Hanımla Güz Konuşmaları)

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı... ve yüzüm ömrümün atlası; düzlükleri bunaltı, yükseklikleri korku, uçurumları yıkıntılarımla dolu bir engebeler atlası. (Şükrü Erbaş; Ömür Hanımla Güz Konuşmaları)
Erc@n
Bir kitabı okumaya başladı
Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih
Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir TarihEduardo Galeano
8.5/10 · 1.204 okunma
Reklam
133 syf.
8/10 puan verdi
Odamda Seyahat - Odamda Gece Seferi
Odamda Seyahat - Odamda Gece SeferiXavier de Maistre
7.5/10 · 105 okunma
Kalben ve ruhen kendisine uyan bir dost bulabilene ne mutlu! Zevkleri, duyguları ve bilgi birikimi birbirine uyan bir dostu olana ne mutlu! Hırs ve menfaat nedir bilmeyen bir dost... bir ağacın gölgesini, sarayların şatafatına yeğleyen bir dost! Bir dostu olana ne mutlu!
Sayfa 35 - İletişim
... bir tabloyu hakkıyla anlatabilmek, tarif üzerine çizilen bir portrenin, gerçeğine benzemesi kadar imkânsızdır.
Sayfa 34 - İletişim
Gel ey zavallı mutsuz! İçinde yaşadığın bu hapishaneden kurtulmak için biraz çaba göster. Seni çıkartacağım göklerin tepesinden, semadaki yıldızların orta yerinden, tanrı katından aşağıya bak ve hayvanını izle: Hayata atılmış, nasıl da tek başına servet ve şan şöhret peşinden koşuyor! İnsanların arasından nasıl da ağırbaşlı bir şekilde yürüyüp gittiğine, kalabalığın nasıl da saygıyla açılıp ona yol verdiğine bir bak. İnan bana, tek bir kişi bile onun bir başına olduğunu fark etmeyecektir. Onun bir ruhu olup olmadığını bilmek, düşünüp düşünmediğini öğrenmek arasında gezindiği kalabalığın umurunda bile olmayacaktır. Binlerce duygusal kadın, bunun farkına bile varmadan onu deliler gibi sevecektir. Hayvanın, ruhundan hiçbir yardım almaksızın yücelebilir, en büyük saygınlık ve servet mertebesine bile ulaşabilir. Hatta biz göklerden geri döndüğümüzde, ruhun kendisini soylu bir beyefendinin hayvanının içinde bulursa, hiç şaşırmam.
Sayfa 22 - İletişim
İnsan ordulara komutanlık etmek; akademilerin başına geçmek , güzel kadınlar tarafından sevilmek ister. Tüm bunlara sahip olduğunda da, kırları düşünür ve huzur ister; çoban kulübelerini kıskanır. İnsan yaradılışının parçası olan gerçek acılar karşısında planları ve ümitleri devamlı suya düşen kişi, mutluluğu bir türlü yakalayamaz.
Sayfa 22 - İletişim
Reklam
İnsanoğlunun ezeli ve ebedi, asla tatmin olmayan arzusu, gücünü ve yeteneklerini arttırmak, olmadığı yerde olabilmek, geçmişi anımsamak ve gelecekte yaşamak değil midir?
Sayfa 21 - İletişim
Yaptığım türlü gözlemler sonucunda, insanın bir ruhtan ve bir hayvandan oluştuğunu fark ettim. Bu ikisi, birbirinden tamamen ayrı varlıklardır, fakat o denli iç içe geçmiş yahut üst üste binmişlerdir ki, bunları ayırt edebilmek için ruhun hayvandan üstün olması gerekir.
Sayfa 18 - İletişim
... ömrümüzün yarısında, diğer yarısının sıkıntılarını unuttuğumuz yer de, yine bu güzel eşyadır... Yataklar doğumumuza da, ölümümüze de tanıklık eder.... Çiçeklerle bezeli birer beşik oldukları gibi... Aynı zamanda da birer mezardır yataklar.
Sayfa 17 - İletişim
Güzel bir ateş, kitaplar, kalemler... can sıkıntısına daha güzel çare olamaz! Hatta kitaplarını ve kalemlerini bir an için unutuverip, ateşte yanan odunları karıştırırken tatlı bir düşünceye dalıvermek, ya da dostları neşelendirmek için birkaç kafiyeli söz dizmek ne büyük zevktir! Böylece saatler sizi hiç etkilemeden yanınızdan akıp gider ve sonsuzluğun içinde sessizliğe karışır. Oysa siz onların üzgün üzgün geçip gittiğiniz farkına bile varmazsınız.
Sayfa 16 - İletişim
... insanın düşüncelerini, herhangi bir rotayı takip ediyormuş gibi davranmadan; tıpkı bir avcının avını sürmesi gibi izlemesinden daha hoş bir şey olmaz.
Sayfa 15 - İletişim
Resim