Toplamda dört öyküden oluşan sarı duvar kağıdı, yazarın bu öyküyü neden yazdığını açıkladığı kısa bir yazıyla başlıyor. Toplumsal cinsiyet, delilik, evlilikte kadının yeri gibi meseleleri, gerilimi kullanarak anlattığı “sarı duvar kağıdı” öyküsü gayet etkileyiciydi. Dört öykü içinden daha ‘ben cadıyım’ öyküsüne çok ısınamadım ama onun dışında gayet keyifliydi.
“ Din ile siyaset aynı arabada gittiğinde, sürücüler karşılarında hiçbir şeyin duramayacağını sanır. Dümdüz gider, hızlandıkça gidenlerin uçurumu çok geç fark edeceğini unuturlar.”