Kamu yohluhdurur üftâdaluhdur
Hakîkatde budur hod asl-i tâ'at
(Gerçekte ibadetin esası baştan aşağıya kendini yok etme ve düşkünlüktür.)
Çü göñlüñde eser yoh meskenetten
Dilüñde ne gerek var bunca makâlât
(Eğer gönlünde âcizlikten eser yoksa, dilince bunca söze ne hacet var?)
Elüñde sübha dutarken ne hâcet
Dilüñ göñlüllere urmak cirâhât
(Elinde tesbih tutuyorken, dilinin gönüllere yaralar açmasına ne gerek var.)
Yig ol kim yatasın bî-hod mey içüp
Ki hod-bînlıhla idesin ibâdât
(Kendini beğenmişlikle ibadet etmektense, şarap içip kendinden geçerek yatman daha iyidir.)
İbâdetde sevâb isdeme ki olmaz
Ganî-yi Mutlakuñ işi mükâfât
(İbadetten dolayı sevab isteme, gerçek zengin olan Allah'ın işi mükafat değildir.)
Seni terk eyle kim anı bulasın
Ki et-tevhîdü iskâtü'l-izâfât
(Kendini terk et ki onu bulasın. Çünkü "birlik, ilintileri gidermeyle olur".)