Muhammed Tiryaki

·
Puan vermedi
Serinin ikinci kitabı harikayken üçüncü kitabı ilerlemiyor. Aşırı derecede dağınık ve takibi zorlaştırılmış bir hikaye. Sonunda o emeğe değecek bir bütün vaat edecek gibi de durmuyor. Bu kitabı yarım bırakmak en mantıklısı. 186 sayfada bıraktım.
Alman Usulü Bir Ağıt
Alman Usulü Bir AğıtPhilip Kerr · Alfa Yayıncılık · 201531 okunma
Reklam
355 syf.
6/10 puan verdi
Aslında Mart Menekşeleri'ni 4 yıl önce okumuş ve bir noir polisiye için yeterli ama serinin devamını getirmek için çekici olmayan bir kitap olarak değerlendirmiştim. Bu hafta serinin ikinci kitabı olan Solgun Suçlu'yu okuyup 10 puanlık bir romanla karşılaşınca Menekşeler'i yeniden okuma gereği duydum ve yine aynı kanaatle tamamladım. Berlin Noir adlı bir üçlemenin ilk kitabıydı bu ama seri daha sonra 14 romana ulaşmış ve yazarın ani ölümü yüzünden bu sayıda kalmıştı. Menekşeler bu serinin hem en çok okunan hem de en az beğenilen romanı oldu. Seriye 3. kitabından devam...
Mart Menekşeleri
Mart MenekşeleriPhilip Kerr · Alfa Yayıncılık · 201493 okunma
380 syf.
10/10 puan verdi
Nietzsche'den ödünç alınmış adıyla Solgun Suçlu romanı bize baskı dönemlerinde, faşist idarelerde işlenen bireysel cinayetlerin de sistemin kendisiyle mutlaka ilintili olduğunu hatırlatıyor. Hitler'in Çekoslovakya'ya saldırma bahanesini aradığı günlerden Kristallnacht yağmalamalarına değin uzanan hikayede Berlin'de genç kızları öldüren bir seri katilin izi sürülüyor ve hikaye klasik seri cinayet hikayelerinden tamamen ayrışıyor. Suçun bireysel olmadığı toplum sistematiğiyle de bağı olduğunu güçlü bir şekilde vurgulayan ve içine toplumun en güçlü insanlarını da alan bir komploya doğru ilerleyen yapıya evriliyor. Dedektif Bernie Gunther üzerine titizlikle düşülerek yaratılmış bir karakter. Kara mizahı seven, tutkulu, arzu dolu ama romantik, adalete inanan ama yeri geldiğinde infazcı, homoseksüel ilişkiden iğrenen ama bunu toplu katliam düşüncesine vardırmayan çelişkilerle dolu ama kendi içinde tutarlı bir karakter. Olması gereken dedektif tipi. Birçok polisiye romanda gördüğümüz sağduyu timsali süper ahlaklı ultra zeki klişe ve inandırıcılığı sıfır dedektif profilinden oldukça uzak ve haliyle daha gerçekçi. Philip Kerr'in Bernie Gunther serisinin bu ikinci romanını 1938 Almanya'sı şartlarını bilmeden okuyamazsınız. Daha doğrusu okursunuz ama çok beğendiğinizi ifade etmeniz de inandırıcı olmaz beğenmediğinizi ifade etmeniz de. Kitap okumak emek ister ve bu roman sizden o emeği göstermenizi bekliyor. Salt bu yanıyla bile hayli çekici.
Solgun Suçlu
Solgun SuçluPhilip Kerr · Alfa Yayıncılık · 201547 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
336 syf.
7/10 puan verdi
Ayyaş, ayyaşlıktan ziyade yaşam denen sistemin dişlilerinden birinin bir dönem yerinden çıkmasının kalıcı ve dehşetli sonuçlarını ele alan ve bu amaç çerçevesinde alkolizmi basit bir araç olarak işleyen bir depresyon romanı. Fallada'nın yaşamı boyunca bir türlü kurtulamadığı alkolizm ve uyuşturucu sorunlarının da etkisiyle yazdığı bu otobiyografik romanı akıl hastanesinde şifreli bir dille kaleme alması boşuna değil. Bir nedamet romanı olsa da romanın yazılmasından birkaç sene sonra yaşamını yitirmesi alkolü benliğinden atabilmenin sonuçlarını yaşayamama talihsizliğine de neden olmuş. Romandaki ayyaş aslında tam anlamıyla bir içki müptelası değil. Romanın ikinci yarısı boyunca içki konusu finale kadar hemen hemen hiç geçmiyor. Bu açıdan roman adının tam karşılığını yansıtmıyor. Özellikle sanatoryum bölümünün yüzde 90'ı romanın ana temasına hizmet etmiyor. Sanki roman içinde roman gibi. Ama yine de son 20 sayfada tekrar ana akışa dönebiliyor. Üst üste 4 Hans Fallada romanından sonra kısa bir ara...
Ayyaş
AyyaşHans Fallada · Everest Yayınları · 2012158 okunma
550 syf.
9/10 puan verdi
Yine oldukça kalın olmasına rağmen tek bir günde bitiveren ama etkisi uzun sürecek olan bir Hans Fallada romanı. Bir süredir benim de dilimden düşürmediğim "bizim gibi küçük insanların" romanı. 1930 Almanya'sında henüz cehennemin ayak sesleri duyulurken basit bir tezgahtar ve ona yoldaş olmakta hatta ondan bir çocuk sahibi olmakta hiç çekince görmeyen kuzucuğunun sürekli hep daha kötüye giden hikayesi. Modern toplumların yüzde 95'ini oluşturan küçük insanların sistem içinde ezilmesi ve çıkışsızlık hissini, buhranı anlatan ama umut aşılamayı da önemli bulan ve o umut için yoldaşlığın ve dayanışmanın en güzel hali olan aşkı işaret eden harika bir hikaye. Kitapla ilgili iki not: Everest Yayınları'nın kapakta kullandığı herkes Nazi selamı verirken kollarını kavuşturan adam fotoğrafı ile romanın hikayesinin bir alakası yok. Satışlar çok olsun diye yapılmış gereksiz bir iş. Ayrıca Atıf Yılmaz'ın yönettiği ve İlyas Salman'la Yaprak Özdemiroğlu'nun başrolünü paylaştığı Dolap Beygiri filmine de minik ilhamlar vermiş bu roman kanımca.
Küçük Adam Ne Oldu Sana?
Küçük Adam Ne Oldu Sana?Hans Fallada · Everest Yayınları · 2018171 okunma
Reklam
Reklam
Geri121
327 öğeden 316 ile 327 arasındakiler gösteriliyor.