İstanbul-Japonya arası gidecek gemi yoktu. Çünkü II. Abdülhamit,
Abdülaziz'in bıraktığı dünyanın üçüncü büyük donanmasını
Haliç'te çürütmüştü. Bu çürük donanmadan okul gemisi Ertuğrul Fırkateyni seçildi. Ancak gemi kazanı yirmi beş yıldır yerinden oynatılmamıştı. Yani bu seyir çılgınlığın ötesinde, ölümle
alay etmekti. Dürüst olmak gerekirse, bile bile ölüme gitmekti.