Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Muhammed Tiryaki

Kutsal bir davaya inanç, kayda değer bir dereceye kadar, vaktiyle kendimize duyup da kaybettiğimiz inancın bir ikamesidir. Bir insan kendisi için mükemmellik iddiasında bulunma konusunda ne kadar az haklıysa; ulusunun, dininin, ırkının veya kutsal davasının mükemmel olduğunu iddia etmeye o kadar çok hazırdır.
Reklam
360 syf.
·
Puan vermedi
Sıradan Adamlar
Sıradan AdamlarChristopher R. Browning
7.3/10 · 16 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
542 syf.
10/10 puan verdi
Baba'yı 12. kez okudum. Ne zaman zorlu bir virajı geçecek olsam, ne zaman konsantrasyon ve strateji isteyen bir yeniliğe dalacak olsam Baba'yı okur, düşüncelerimi netleştiririm. Kimi bunu Kuran'la yapar, kimi İncil'le; benimki de The Godfather'dır.
Baba
BabaMario Puzo · E Yayınları · 20232,382 okunma
Reklam
200 syf.
7/10 puan verdi
Bu kitabın önemi, Martin Scorsese üstadın filme çektiği romanlardan birinin daha Türkçe çevirisinin yapılmış olmasında yatıyor. '50'li yılların pulp fiction akımından ve iki kutuplu Soğuk Savaş yıllarının psikolojik etkilerinden derinlemesine nasibini almış bir anlatı. Özellikle 1959 yılına kadar kendini sürekli ölümcül bir tehdit altında hisseden aile kurgusuyla ve Amerika Rüyası mevhumunun Amerikan Kabusuna dönüştüğü bu on yılın ideal Amerikan ailesine yapılan saldırıyla aslında toplumsal ve dönemsel politik psikoloji okumasına itiyor okuru Macdonald. Tam anlamıyla saf kötü olan bir karakter Max Cady, Amerikalıların en kutsal meslek olarak saydığı (çoğu Amerikan film ve romanında masum aile babası hukukçudur) avukat Sam Bowden'a ve ailesine musallat olurken Bowden önce çareyi düzen ve hukuk çerçevesinde arayacak sonrasındaysa vahşete vahşetle karşılık vermedikçe belayı savuşturamayacağını zor yolla öğrenecektir. Köpekler, Öldürme Arzusu, Kirli Harry gibi roman ve filmlerden de alışkın olduğumuz üzere Amerikan sağı hukukun her şeyi çözemeyeceğini, kaba kuvvetin hep bir köşede el altında bulundurulması gerektiğini öğütler. Korku Burnu da bunlardan biri, hatta en eskilerinden biri. İki kez filme alınan romanın ilk film versiyonunu izlemedim. Scorsese versiyonu da her ne kadar romanı -özellikle de finali- genişletip Freudyen serpiştirmeler ve Hitchcock stili zumlama denemelerine girişse de en başta Robert De Niro'yu (her ne kadar daha önce Şeytan'ı bile canlandırmış olsa da) kötü adam yapma tercihiyle seyirciye soğuk gelen bir film olmuş ve en iyi Scorsese filmlerinden biri sayılamamıştı.
Korku Burnu
Korku BurnuJohn D. MacDonald · İthaki Yayınları · 202410 okunma
Son zamanlarda ayda 15-16 kitap okuma sayımı 4'e, 5'e düşürsem de bir gün nasıl olsa hızlanırım yine diyerek aldıklarım :)
278 syf.
·
Puan vermedi
"Ben edebiyattan ibaretim" der Kafka. Ben de kendimi hep "ben tutkudan ibaretim" diye nitelerim. Erol Abi (Mütercimler'i okurken/izlerken hep sanki yakın bir ağabeyimi okurmuş gibi ya da izlermiş gibi hissederim) her zamanki zarifliğiyle bir erkeğin ya da genel olarak kendisinin tutkularından son derece hoş bir kitap türetmiş. Tarih ve strateji kitaplarıyla bana çok şey katan Erol Mütercimler bu kez de tutkularımızı sorgulattı. Hayatında ilk gemiyi (Mogan'daki minik salları saymazsak tabii) 17 yaşında Akdeniz'in ucundan gören bir adam olarak gemiler bende bir tutku oluşturamadı. Tabii işim gereği uzun zaman muhafazalığına eşlik ettiğim cruise gemilerinin azametinden etkilendiğimi de eklemeli. Otomobillerse erkeklerin yüzde 90'ının tutkusu olmasına rağmen bana uğramadı hiç. İki markayı bile zor ayırt ederim. Benim tutkularım başkadır. Kadınlar ise gemi ya da otomobil gibi değil. O tutkular cansız nesneye verilen tutkular ve ne kadar tutkunu olup özeni eksik etmezseniz o kadar verim alırsınız ama canlı bir organizmaya tutku hissetmek riskli. O riski almaya değer olduğunda benim tutkumla baş edilemezken beyhude yere harcanacak tutkuları da esirgemek gerektiğini bilirim. Kitaptan bahsetmedim sanılmasın. Bahsettim. Okuyun!
Kadınlar, Gemiler, Otomobiller
Kadınlar, Gemiler, OtomobillerErol Mütercimler · Alfa Yayıncılık · 200412 okunma
İstanbul-Japonya arası gidecek gemi yoktu. Çünkü II. Abdülhamit, Abdülaziz'in bıraktığı dünyanın üçüncü büyük donanmasını Haliç'te çürütmüştü. Bu çürük donanmadan okul gemisi Ertuğrul Fırkateyni seçildi. Ancak gemi kazanı yirmi beş yıldır yerinden oynatılmamıştı. Yani bu seyir çılgınlığın ötesinde, ölümle alay etmekti. Dürüst olmak gerekirse, bile bile ölüme gitmekti.
Sayfa 212Kitabı okudu
Reklam
Virginia eyaleti, adını Bakire Kraliçe I. Elizabeth'ten aldı.
1.658 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.