Apansız uyanırsan gecenin bir yerinde
Gözlerin uzun uzun karanlığa dalarsa
Bir sıcaklık duyarsan üşüyen ellerinde
Ve saatler gecikmiş zamanları çalarsa
Bil ki seni düşünüyorum
Yazmayı pek beceremem ama bugün başımdan geçen bir olayı anlatmak istedim kendimce. İşten eve dönerken dolu bir metrobüste, malesef çok alışkın olduğum bir şekilde bir çocuk para topluyordu. (Normalde dilenen çocuklara para vermiyorum.) İstemsiz şekilde çocuğu izlemeye başladım. Duygusallığı çok seven halkımız ceplerindeki bozuklukları çocuğa veriyorlardı tabi. Çocuk bana doğru gelince ben de elimi cebime atıp birkaç bozukluğu çocuğun elindeki bardağa attım. Hemen sonrasında istem dışı bir şekilde avucumu çocuğun kafasına bastırıp, hafif okşama hafif de sıkıştırma eyleminde bulundum. Tabii bunu yaparken çocukla göz göze gelip birbirimize güldük. Sonra çocuk yürümeyi bıraktı ve metrobüsten inene kadar yanımda kaldı. O süre zarfında ben de çocuğun omzunu sıktım, çocukla inene kadar gülümsedik. Çocuk ineceği durağa geldi, indi ve bana kocaman gülümsemesiyle el salladı ben de karşılık verdim.
Sonra kendi kendime düşündüm ki, çocuklar kendilerine para verenlerin yüzüne bile bakmazken; çok basit bir hareketle ona karşı şefkat, merhamet ve arkadaşlık gösterenlere karşı derin bir duygu hissediyorlar. Belki para vermek her zaman mümkün olmasa da bir çocuğun başını okşayıp, onlara tebessüm ederek, onları çok daha mutlu edebiliriz.
(Ben bok gibi anlatsam da siz bence anladınız sayın okurlarım.)