Televizyonun karşısında oturup o küçük çocukların bir daha geri dönemeyecek diplere indiklerini, nefreti ördüklerini leblebi yiyerek, biralarımızı devirerek ve zappinge devam ederek izliyoruz. Oradaydım. Keşke onları hiç tanımasaydım, ergenlik kokan yüzlerini öpmeseydim. Sabahlara kadar devrim türküleri söyledik. Gençliğe ve inanca bir kez daha aşık oldum.