Hâlbuki toplumumuzda bunun tam tersi yaygındır. Adam veya kadın; kendi olamadığı, başaramadığı ne varsa, bunları çocuğundan bekler. O şey her ne ise; çocuğun onu yapmasını, başarmasını bekler. Bizde bir çocuğu "çocuk" olarak sevmek diye bir şey yoktur.
Konjonktürel tercihlerin sıradanlaşmasıyla birlikte,
her şey hakkında her şeyi bilen tuhaf kişilikler çoğalıyor,
arama okuryazarlığı popüler hale geliyor.
Dinsel inançları , sömürü düzeni için "manevi silah" olarak kullanan emperyalist güçler, bir yandan terör ortamının nesnel koşullarını oluştururken diğer yandan terörü ortadan kaldırmaya çalışmaktalar.