Ciwan FERZENDE

300 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Şiirleriyle tanıdığımız Nazım Hikmet'in ''Kan konuşmaz'' romanı devasa bir roman niteliği taşıyor benim için. Bir ailenin hayatını kalemine alan yazarımız oldukça yalın ve akıcı üslubuyla muhteşem bir eser ortaya koyduğunun kanısındayım. Birçok konuya değinen ve okuyucularını düşündürecek çok önemli mesajlar veriyor. Ayrıca kitabın bu alanda (1000K'da) az okunması ve çok az okunduğu için beklentilerinizi karşılayamayacağını düşünmeyin; bu durum sizi yanıltabilir!.. Okunmasını kesinlikle tavsiye ediyorum.
Kan Konuşmaz
Kan KonuşmazNazım Hikmet Ran · Yapı Kredi Yayınları · 2017753 okunma
Reklam
192 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
''Christy Brown, 22 çocuğu olan bir ailenin ortanca çocuklarıdır. Evet, yanlış okumadınız tam 22 çocuk! Tıpkı biz doğulular gibi kalabalık bir aile. Böyle kalabalık bir evde nasıl bir ortam oluşur, nasıl yaşanılır varın siz düşünün! Dünyaya gözlerini açtığında, doktorlar ve yakın akrabaların gözünde onun yaşayıp yaşamayacağını, yaşasa bile doğuştan engelli olduğu için umutsuzca baktığı bir vaka; ancak Annesi o eli öpülesi Annesi hiçbir zaman bu duruma olumsuz bakmadığı ve hayatı boyunca bütün benliğiyle yanında durmayı, diyebilirim ki duble anneliğe bürünmüş bir ruh haliyle Christy'i sevgi dolu içten bir merhametle kucaklamayı başarmıştır. Hiçbir zaman karamsarlığa düşmemiş ve asla diğer çocuklarıyla ayrım yapmamış, karakterli insan nasıl olunur bize bu kitapta yansıtılmıştır. Ve Christy Brown, engelli olduğu halde (ki bedenen) birçok sağlıklı insanlardan daha zeki, hayatı sorgulayan ve düşünen bir şahsiyettir. İlk olarak sanatsal açıdan baktığımızda sol ayağıyla resim yapmaya başlayan, -ki sadece sol ayağını kullanabildiğini hatırlatayım- daha sonraları, yaşadığı olumsuzluklar, koşulların ona hayatı sıkıcı hale getirebilecek, artık geçmişte yaptıkları şeyler bundan sonraki yaşantısında tatmin etmeyeceği üzere yazmaya başlayacaktır. Ve başardı da...'' -Kitabın çok akıcı bir yönü var; üstelik yumuşak bir dil kullanıldığını söyleyebilirim. Hiç sıkılmadan okuyabileceğiniz, eğlenceli tarafı var diyebileceğim, ama aslında en doğrusu hüzün-çaresiz-sevinç-umut-azim-düşünceli-kararlı ile karışık baş yapıt bulabileceğiniz bir kitap, hayır! hayır! bir yaşam öyküsü...
Sol Ayağım
Sol AyağımChristy Brown · Nora Yayınları · 201778,2bin okunma
309 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
''Bir Dil Yaratmak'' isimli kitabında Mehmed Uzun'a sorulmuş çok ilginç sorular ve yerinde verilen çok önemli cevaplara rastlıyoruz. Mehmed Uzun, Kürtçe Romanlar yazarak ahlaki görevini yerine getirmiş olduğunu belirtiyor. Kendisini haklı ve tabiki O'na katıldığımı düşünüyorum. Kitapla alakalı daha doğrusu Kürt sorunuyla alakalı birşeyin farkına varmış bulunuyorum. Bilmem sizin aklınızdan geçmiş mi? Kısaca özetleyeyim... Kürt sorunuyla ilgili bırakalım Devletleri bir kenara, (Türkiye, İran, Irak, Suriye vb.) İslam dini adı altında varlığını sürdüren kurumlar, cemaatler, mollalar, ilahiyatçılar, hocalar, kısacası İslâm kesiminin bütün yöneticilerini hiçbir yerde görmedim, duymadım, okumadım ki Kürt sorunuyla alakalı bir konuşma yapsınlar ve ya herhangi bir müdahale etsinler. Hani İslâm dini hoşgörü diniydi? Hani insanların hak hukukunu gözetiyordu? Neden mi karışamaz çünkü İslam dinini öyle bir hâle getirdiler ki hiç birseye karışamaz oldu. Toplu katliamlar olur karışamaz. Bir milletin dili ve kültürü yok edilir karışamaz. Her gün haksız yere insanlar öldürülüyor karışamaz. Hiçbir şey yapamaz çünkü Resmi ideolojilerin hizmetinde olan bir din anlayışı içerisindedir... (Elbette bunda Kuran'ın hiçbir suçu yoktur. Kur-an zaten yüz yıllardır duvarda asılı duruyor.)
Bir Dil Yaratmak
Bir Dil YaratmakMehmed Uzun · İthaki Yayınları · 2018683 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
438 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
''...Yaşar Kemal, Anadolu'nun beynidir...'' Okuduğum kitapların arasında İnce Memed 1'i ayrı bi yere koysam herhalde haksızlık yapmış olmam. Ayrıca kitabı bitirdiğime de üzüldüm diyebilirim. Keşke hiç bitmese ve ömrümün sonuna kadar içinden çıkamasam. Ama bilindiği gibi ve ne gariptir ki her şeyin bir sonu var. Yaşar Kemal'i bırakınız okura deneyimler kazandırmayı insanı âdeta hikâyenin bir parçası haline getiriyor. Sanki siz oradasınız, herşey gözünüzün önünde vuku buluyor ve çıt çıkaracak olursanız hikaye bozulacak gibi oluyor... şimdi şu müziği youtu.be/YjdbmNjy75s kulaklığa takip gözlerimi kapatacağım ve bozkıra doğru süzülüp kendimi yeniden hikâyede bulacağım...
İnce Memed 1
İnce Memed 1Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202357,3bin okunma
208 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
'' Futbol kulüpleri 21. Yüzyılın 'lat menat ve uzza'sıdır...'' Değerli okurlar merhabalar... Kitap her ne kadar Finlandiya halkı için yazılmış olsa da, yeniden filizlemek, hür olmak, davranış biçimini değiştirmek, hayatın her alanında yeni bir karaktere bürünmek ve sahip olabilmek için dünyanın diğer bütün halkları da kendilerine yazılmış bir
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar ÜlkesindeGrigory Petrov · Koridor Yayıncılık · 200798,6bin okunma
Reklam
132 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Merhaba Sevgili Okuyucular! Sabahattin Ali'nin Kamyon adlı bu kitabı 16 öyküden oluşuyor. Okumayı düşünen okuyucu arkadaşlarımız varsa eğer, tabi mutlaka vardır. Şunu belirtmek istiyorum ki, daha önce Sabahattin Ali'nin bu öykülerinin tamamını başka kitaplarında okudum. Bu öyküler hangi kitaplarda mevcuddur diye soracak olursanız bunları sizlerle paylaşmak istiyorum. Değirmen (1. Basım) Değirmen/ Kırlangıçlar/ Bir Orman Hikâyesi/ Kazlar/ Bir Firar/ Kanal/ Candarma Bekir... Kağnı (1. Basım) Kağnı/ Kamyon/ Kafakağıdı/ Gramofon Avrat/ Arap Hayri/ Apartman/ Arabalar Beş Kuruşa... Ses (1. Basım) Ses.. Yeni Dünya (1. Basım) Çaydanlık... Eğer ki üstte belirttiğim bu 4 kitabı okumuş olanlar varsa, Kamyon'u okumasına gerek yoktur diye düşünüyorum. Yani enazından kitabı satın almanın bir anlamı yoktur. Tabi bu benim fikrim, isteyen istediğini yapabilir. Ben sadece bilmenizi istedim...
Kamyon
KamyonSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 20082,733 okunma
123 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bu kitaba inceleme 'yapabilir miyim, yoksa yapamaz mıyım?' diye çok düşündüm. Bunu bütün içtenliğimle söylüyorum yapabilmem ne mümkün! Sanırım, bana yardım edecek birini buldum. Evet evet, kesinlikle, ancak onun bana yardımı dokunur. Bu kişi, büyük Dengbej'lerden Şakiro, şimdi sizi Şakiro'yla baş başa bırakıyorum. youtu.be/UlITDJkvevQ ..iyi dinlemeler...
Dengbêjlerim
DengbêjlerimMehmed Uzun · İthaki Yayınları · 20201,699 okunma
152 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
''Dışarıdaki hayvanlar, bir domuzların yüzlerine, bir insanların yüzlerine bakıyor; ama onları birbirlerinden ayırt edemiyorlardı.'' 'Hayvan çiftliği' kitabının sedece bu kısmıyla alakalı inceleme yapmak istiyorum. İnsanlar hiç domuzlara benzer mi? Domuzdan hiç insan olur mu? Domuzların en büyük özellikleri bakın nedir. Domuzlar yeryüzünde ne bulurlarsa ne görürlerse onu helal mı haram mı demeden yerler. Hatta kendi pisliğini dahi yiyen tek hayvan türüdür, bildiğim kadarıyla. Ama domuzun aklı yok ki (ve diğer hayvanların) bunun farkına varıp da yapmasın. Şimdi insan nasıl domuzlaşır ona bakmamız icap eder. Öyle insanlar var ki, helal haram demeden ne buluyorsa karnına dolduruyor. Yetim hakkıdır, devletin ve milletin malıdır demeyip nasıl olacaksa olsun şuursuzluğuyla ona sahip olmayı onu tüketmeyi gayet normal birşeymiş gibi sahiplenebiliyorlar. Mademki domuzlar haram helal nedir bilmiyor, akılları olmadığından ya da yaratılış biçimi ile alakalı, peki ya insan? İnsan, aklı, fikri ve düşüncesi olduğu halde nasıl domuzlar gibi hareket edebiliyor anlamak mümkün mü? Hayvanın aklı yok yapıyor, insanın aklı var yapıyor. Simdi hangisini hangisinden ayırt edeceğiz? Ya da kim daha domuz? Bu kitap her ne kadar başka şeyleri anlatıyor olsada bunu okuyanlar bilir. Lâkin birde bu açıdan bakılmasında fayda vardır düşüncesindeyim. Acilen okunması gereken bir kitap...ve okuyacak olanlara iyi okumalar diliyorum..
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020245,1bin okunma
484 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Sözlerime ilk önce şu paragrafla başlamak istiyorum. ''Kitabı okuduğum zaman içerisinde, bazen geceleri okurken üç gün üst üste uyuya kalmışım. Daha önceki okuduğum kitaplarda böyle bir şeyle karşılaşmamıştım. Nedendir bilinmez ama belki kitabın dokunaklı olmasından kaynaklanıyor diye düşündüm.'' Evet, bir Zülfü Livaneli klasiği daha okumuş oldum! Öncelikle Maximilian Wagner ve Nadia ilişkisine değinmek, bir nebzede olsa paylaşmak istiyorum. Sanki bana göre bütün dünya bir olmuş, bu ilişkinin sürdürülemiyeceğini, aksi takdirde bu aşkın devam etmesi halinde dünyanın yok olacağını ve bu aşıkların yok etmeye çalışarak ancak dünya refaha kavuşacakmış gibi bir hisse kapıldım. Ve mutlak manada bu insanların birbirlerine kavuşamaması beni derinden üzmüştür. Struma ile Mavi Alay olayına da değinecek olursam, ki zaten hep böyle degilmiydi dünya? Devletler hep acılar yaşatmadı mı? Dünyanın ve üzerinde otorite kuran iktidarlar her zaman bu sistemle bu barbarlıkla yok etmediler mi insanlığı? Ne söylersek boş ne yapsak nafile, dönüp kendimize ve ancak kendimizi düzeltebilir, kendimize yapılan insanlık dışı vahşeti anlatabiliriz... okumanızı tavsiye ediyorum.
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020135,8bin okunma
164 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Ve bir kitabın daha sonuna geldim, tabi Sebahattin Ali olunca hiç sonu olmasını istemem. Yazarın bu hikâyesini oldukça fevkalade buluyor ve bu hikâyenin beni ne kadar etkiledigini ifâde edemem. Zaten Sebahattin Ali denilince aklıma hep eksik hep yarım kalmış bir hayatı anımsatıyor bana, ki zaten öyle bir hayat yaşamış. Bu eseride tıpkı hayatı gibi eksik kalmış olduğunu kanaatindeyim. Ben inceleme yapmayı pek beceremem ya da çok konuşan bir insan olmadığım için biraz da içine kapanık biri olduğumdan olsa gerek. Yani düşündüklerimi, anladıklarımı, hissettiklerimi bir an olsun dışarıya iyi bir ifâde ile yansitamiyorum... Belki de kendimi ifâde edecek söz bulamıyorumdur... Kitabın içeriğini buraya aktarmıyorum. Ama hunharca okumanızı tavsiye ediyorum.
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021313,1bin okunma
Reklam
330 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Zülfü livaneli'nin ikinci kitabını okumuş oldum, Livaneli'yi ilk kez Nâzım Hikmet'tin 'karlı kayın ormanında' adlı şiir'iyle tanımıştım. Bu şiir çok hoşuma gitmişti, tabi Livaneli de çok muazzam şekilde seslendirmiş. 'Son ada'yi' okuduktan sonra Yazar daha da ilgimi çekmeye başlamıştı. Gerçekten çok muazzam sözler kullanılmış hikadeye, sözler insanı bir anda yerin dibine sokuyormuş gibi yapıyorken bir anda da insanı şaşırtmayı da ihmal etmiyor. Bu kitabı okumak gerçekten çok güzeldi. Hele ki 'mehmet'in' hikâyesi içler acısıydı. Bende bir söz eklemek istiyorum naçizane fikrim bu 'İnsan roman okumadan yaşayabilirdi ama çiçek gibi yaşayamazdı ot gibi yaşardı'' 'kardeşimin hikayesi' ders nitelikli bir hikayedir, artık bitirirken sözlerimi şunu söylemek istiyorsun. ''Nice Zülfü Livaneli'li günlere'' başka bir kitabını okumak için şimdiden sabırsızlanıyorum...
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019104,8bin okunma
416 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Sevgili Ana başta seni ve dünyanın bütün iyi yürekli Analarını saygıyla selamlıyorum. Maksim Gorki'nin ilk kitabını okumuş bulunmanın sevincini yaşıyorum. Öyle ki bu kitap tüm yürekli Ana'ların yaşamlarını bize aktarıyor ve bu alanda ana'larımızın dünya üzerinde ne kadar da büyük bir rol üstlendiklerini açıkça gösteriyor. Bu kitap şöyle bir baktığım da dünyanın bütün halklarının ortak sıkıntılarını bütün işçi ve emekçilerini ne kadar da zor bir hayat yaşamaya çalıştıklarını bize vurguluyor.
Ana
AnaMaksim Gorki · Evrensel Basım Yayın · 201628,4bin okunma
268 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
''İçimizdeki seytan'' dışımızdadır aslında. Şeytan bize 4 esas üzerinde saldırmaktadır. Önümüzden, arkamızdan, sağımızdan ve solumuzdan fısıldar. Ve bu 4 esas şöyledir; Önümüzden şehvetle ... Arkamızdan şöhretle... Sağımızdan servetle... Solumuzdan siyasetle... Şeytan bu dört esas üzerinde enazından birinde insanları çepeçevre kuşatmaktadır... Kitabı beğendim ve okumanızı tavsiye ediyorum..
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019170,6bin okunma