Fatmanur Ç.

Câhillere bir ilim ihsan eden onu zayi etmiş, Lâyık olanlardan esirgeyen zulmetmiş demektir.
Reklam
İmdi:
Kerem sahibi kardeşim -Allah senin en büyük saadeti talep etmeni nasip etsin, en yüce zirveye yükselmende muvaffak kılsın, basiretini hakikatin nûruyla sürmelesin, sırrını mâsivâdan temizlesin-
Sayfa 17 - AminKitabı okudu
Yeni bir insan ve toplum psikolojisini örmek için amansız kültür savaşının öncüsü olmak: işte diriliş erinin görevi. İşte benim görevim. Ancak bu amansız savaşta hiçbir zaman unutmamak gereken nokta, estetik ve kültür problemlerine daldığım her sefer, inançtan hız almaya dikkat etmem gereğidir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Medeniyetimizin, çağımızda, bir tekniği, bir sanat ve estetik ifadesi, bir düşünce dinamiği, bir bilim ağı olmalı. Ki Batı uygarlığıyla savaşabilelim ve benliğimizi koruyabilelim. Diriliş, bu anlamda Peygamberimizin bütün sünnetlerini ihya amacını gütmek demektir. Çünkü: Peygamber, inanmayanların karşısına, hem söz ve düşünce, hem ahlâk, hem Tanrı’ya tapınma, hem de silâh ve müslüman şairlerin şiirleriyle çıkmıştı. Bizim de aynı yolu izlememiz gerekmektedir.
Cihadı, sadece savaşta, cephede silâhla çarpışmak biçiminde yorumlama gibi bir dar ve sınırlı anlayışa saplanmamalı. Kültür ve medeniyet savaşını da öncelikle borç olan savaşa katmalı. Daha doğrusu bu tür savaşı, o savaşın içinde düşünmeli.
Reklam
Bir başka anlatımla, müslüman, kendini müslüman bilmek veya saymakla müslüman olamaz. Müslümanlığı bir varoluş haline getirmek borcundadır. Oluştan varoluşa geçmek, bu geçişi sürekli olarak geliştirmek ve verimlendirmek, bu varoluşun şuur ve sorumluluğuyla dolup taşmak kaygısını taşımalıdır o.
Yani onu çağa uydurmak değil, çağın ona uymasına çalışmak. Evet, inancıma göre, müslüman, inanmış kişi, daima çağdaş olmalı? Başkalarıyla çağdaş olmak değil, burada kasdettiğimiz çağdaşlık. Kendi kendiyle çağdaş olmalı. İdeal islâmla çağdaş olmaya çalışmalı sürekli olarak. Geçmişteki büyük islâm yaşantısına hayran olmakla yetinmemeli. O yaşantıyı bugün de gerçekleştirmeyi bir görev bilmeli. Başkalarına resmen veya fiilen köle olmayı kendi müslümanlığıyla bağdaştırmayıp özgürlüğünü kazanmak için ölünceye kadar savaşmayı islâmlığın, müslümanlığın gereği bilmeli. Bunu nefsine ait bir gurur sebebi değil, içinde bulunduğu adlandırılışın, yani Müslüman sayılmanın kaçınılmaz bir gereği bilmeli.
Düşünce hayatıyla inanç hayatı arasında kopmuş olan başları yenileme davasıdır. Ferdileşmeye itilmiş amentünün tekrar topluma doğru yola çıkışıdır. Kişi kaygısıyla toplum kaygısının özdeşleşmesi çabasıdır. Metafizik kaygıyla reel kaygıların birbirine kopmaz bir şekilde bağlı olduğunu bu yeni âmentü çıkışından anlayacaktır yeni insan.
İnanç ab-ı hayatını içmek. İslam Uygarlığının yeniden diriliş bengisuyunu içip sürülmektir bu. Umutsuzluğu yıkmak. Yeniden umut yoluna, kapısına çıkmaktır.
Reklam
Bu amentüde geçmiş zamandan sürüp gelme var. Geçmişi inkar değil, geçmişe mahkum olmak da değil. Geçmişi görüp puslarından kurtarış söz konusudur. Geceden ve sisten kurtarış. Kireçleşmeden. Bir nevi, geçmiş erozyonuna set çekiş. Geçmişe saplanma veya geleceğimi inkar değil. Şimdiki zamanı unutma, yani çağ dışı olma hiç değil. Belki, geçmiş zamanla ilgileri tazeleme. Kök ilgisi ve ilişkisi kurma. Geçmiş zamanı, gelecek zamanı şimdiki zamana getirme. Zihnimizde olan bu yalancı bölmelerin sun’i duvarlarını deviriş. Zaman kahramanlığı diyorum buna. Zamanı kılıç gibi kesme. Veya ateşte kızdırıp örs üzerine konarak döğülen demire demircinin tasarruf edişi gibi zamanı tasarruf etme. “Dem bu demdir, dem bu demdir dem bu dem” sırrı. Çağa tanık olma ve çağı tanık tutma. Günün adamı değil, “dem”in adamı olmak.
İslam Medeniyetinin zahiri ilim ve yapı cephesi gibi, iç, manevi yapı cephesini de tanımaya, bilmeye çalışırım. Manevi yapıyı inkar edenler veya gereğinden fazla darlaştıranlar bir gün materyalizme saplanma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaklardır.
Ona olan imanım, yine Milletimin yüceleceği inancını doğurur bende. Yine aşkla ve şevkle dolarak davanın hizmetine koşarım. Birgün gelecek, yine yüce İslam Milleti, bilinçlenecektir. Nerelerden nerelere geldiğini öğrenecek ve bunu uyandıracaktır. Bunu en büyük bir inançla inanıyorum.
Tanrıdan korkarım. Sürekli olarak korkarım. Ama aynı zamanda benim tek umut kaynağım da yalnız O’dur. O’ndan korkar, O’na sığınırım. Gazabından, kızgınlığından, öç almasından yine kendisine sığınırım. Çünkü: beni ancak yine O’nun affı, merhameti kurtarabilir. Allah’ın rahmet ve affından hiçbir zaman ümidimi kesmem. Aklı durduran bir büyüklükte düşünürüm bu rahmeti. Yine de bu beni korkudan tam azat edemez.
Doğuyu Batıya bilmediğim. Eski uygarlıkları derinlemesine incelemeliyim. Yükseliş ve düşüşlerin sebeplerini derinden derine araştırmalıyım. Allah’ın insanoğluna en büyük nimeti olan İslam inanç ve medeniyetine mensup olan bir toplum, nasıl olur da bugünkü acıklı duruma düşer? Bunun mutlaka bir veya bir çok sebebi vardır bunu bilmeliyim. İşte bütün bu konuları incelenmekte ilim benim rehberim olacaktır.
656 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.