Her şeyi ihmal ettik
gelmeyen biri için
masanın üzerine bir fincan çay
bıraktık;
bir fincan - artık dumanı tütmeyen.
İyi ki gelmedi diyor kar;
iyi ki gelmedi - kar iyidir
Çocuklar büyüyor. Ellerini ceplerine sokuyorlar.
Ceplerinde öldürülmüş birer kurşun asker.
Anneleri çoraplarını yamarken gözlük takar.
Bütün anneler cumartesi akşamları
ve daha çok pazar günleri yağmur yağdığında solgunlaşır.
Ben belki de bu yüzden hastalandım.