İnsan böyle bir şey. Nerede, hangi yaşta olursa olsun, kabuğunu kırıp içine baksan içi cılk yara. Yarasız, dertsiz, sırsız insan yok da, işte kimisi üstünü iyi örtüyor. Ben de örttüm. O kadar kapattım ki, kendim bile sormadım kendime.
"Bir hapsedilmişliği başka bir hapsedilmişlikle göstermek, gerçekte var olan herhangi bir şeyi, var olmayan bir şeyle göstermek kadar mantığa uygundur."
Daniel Defoe
Bu öyle bir zamandı ki, iki insan ne kadar konuşurlarsa konuşsunlar gene de birbirlerine söylemedikleri birçok şey kalırdı. İnsanların içinde yığınla biriken duyguların hepsini anlatıp bitirmeye kimin gücü yetebilirdi ki!..
...çünkü yaşamında güzel bir şeylerle karşılaştığında onun yanında olmasını, onun da o güzellikleri görmesini, hissetmesini ve kendisiyle birlikte mutlu olmasını istediğini, çünkü sadece onunla birlikte olunca güzellikleri bir bütün olarak hissedebildiğini, anlatacaktı.
"Hangi iş olursa olsun, sen onu tatlı dille karşıla. Her işte tatlı dil kullanırsan mutluluk sana bağlanır... Vücudun nasibi boğazdan girer, ruhun nasibi de doğru sözle beslenir. İnsan boğazına ve diline hâkim olursa, mutlu olur..."
" Kendisi bile mutlu olmayan insanlardan hangi mutluluk sırrını öğrenebilirsin ki? Defineyi yanlış yerde arıyorsun..."
" Peki, ben mutluluğu kimden öğreneceğim?"
" En yakınından!"