Seher

Seher
@FatmaZehra24
Denizli
26 November 1999
12 reader point
Joined on November 2021
Şu çalgılı mahalle düğünlerini hiç sevmiyorum. Akşamdan beri bangır bangır müzik çalıyorlar, odamın içi düğün salonu gibi. Yarım saat daha dayann, Sabır, selamet.
Reklam
Bırak nefsin arzuları Tembel tembel gitmeleri Yolda tembel olan kimse Bulur mu hiç konakları Nefsin arzusuna düşkün Görmez üstün amaçları Madde kapısını kapat Aç mananın kapıları Allah deyip ilerle hep Kes başkadan ilgileri Ağyara ilgi gösteren Geri atar adımları Mürşidsiz girme bu yola Tehlikedir girmeleri Gözden kayıp etmeyesin Evliyâyı ârifleri
Seher tekrar paylaştı.
Hayırlı Sabah-lar
Sabah kalkınca ilk işiniz abdest almak olsun! Sonra da *İlahi, ente maksudi ve ridake matlubi* (Allah'ım maksadım sensin ve amacım senin rızanı kazanmaktır) duasını yapanın akşama kadar yaptığı bütün işlere bu duanın bereketi bi iznillah gelir Mahmud Es'as Coşan Hoca

Reader Follow Recommendations

See All
Vaktin Kıymetini Bilmek
"Akıllı olan, nefsini sorguya çekip ölümden sonraki âlem için çalışandır. Ahmak kimse, nefsini arzusuna tâbi kılıp boş kuruntularda bulunandır." Hz. İbrahim'in (aleyhisselam) sahifelerinde şöyle yazılmaktadır: "Akıllı olana birkaç saat gereklidir. Bir saatte Rabbine yalvarır, bir saatte nefsine hesap görür. Bir saatte Yüce Allah'ın yarattıklarını ve yaratmalarını düşünür. Bir saatte de yiyecek ve içecek gibi ihtiyaçlarını gidermeye çalışır." İşleri yarına bırakmak, boş zamana havale etmek ahmaklıktır, aldanıştır. Her an haberin olmaksızın ölüm sebepleri sana saldırırlar. Boş zamana kavuşacağını nereden bilirsin? Kavuşsan bile göreceksin ki bıraktığın işten daha önemli bir iş ortaya çıkar. Onunla meşgul olursan tehir ettiğin işi nasıl yapabilirsin ki "iki karpuz bir koltuğa sığmaz" denilmiştir.
17 إِحَالَتُكَ الْأَعْمَالَ عَلَى وُجُودِ الْفَرَاغِ مِنْ رُعُونَاتِ النَّفْسِ. Amelleri boş vakit bulmaya havale etmen, nefsin ahmaklıklarındandır.
Reklam
Ebû Osman (kuddise sirruh) şöyle der: “Kırk yıldan beri Yüce Allah'ın bana beğenip bıraktığı bir hâlden ikrah etmemişim; beni herhangi bir hâle götürmelerinden dolayı da kızmamışım."
İbn Mesud ve İbn Abbas (radiyallahu anhuma) şöyle demişler: "Yaktığını yakan, bıraktığını bırakan bir korun yakması; bana, olan bir şeye “keşke olmasaydı", olmayan bir şeye “keşke olsaydı” demekten daha sevimlidir.”
Yağmur yağıyor Ömür hanım...gökten değil, yüreğimin boşluğundan ömrümün ıssız toprağına...Ve ben sonsuz bir düzlükte bir küçücük, bir silik nokta gibi eriyip gidiyorum. Seslensem kim duyar sesimi yalnızlıklar katından?
Şükrü Erbaş
Şükrü Erbaş
~Dağ Başı Yalnızlığı Ölümden Beter
Ayet-i kerime ve hadis-i şeriflerden de anlaşıldığına göre, insan bu Din-i Mübin-i İslâm'ın: Farz (en kesin delillerle ispat edilmiş hükümler), vacip (farzdan bir derece aşağı zannî olan delillerle sabit olan meseleler), sünnet (Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve sellem) in farz ve vacib'in dışında yaptıkları), müstehap ve edeplerini (Allah-u Teala'ya sevgili olan şeyleri) ne kadar tamamlar, haram (kuvvetli delillerle yasaklığı açık olan) ve mekruhlardan (Mevlâ'nın sevmediği her şeyden) de ne kadar kaçarsa, o kadar kalp yumuşaklığı kazanır. Ve bu işlerden ne kadar eksiltir, haram ve mekruhlardan da na kadar irtikâp eder (işler) se, o derece kalbi katılaşır.
Sayfa 400 - Kur’an-ı Kerim 10. Sayfa Tefsirinden
Reklam
Enes İbn-i Malik (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilen diğer bir Hadis-i Şerifte de Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve sellem): "Dört şey kişinin şekavetinin (bedbaht ve yaramaz oluşunun) alâmetidir. (1). Göz donukluğu. (Allah için ağlayamamak) (2). Kalp katılığı. (duyduklarından ve gördüklerinden tesirlenememek). (3). Dünyaya haris olmak. (dünyayı kazanmaya çok istekli olup, hiç bir şeyle kanaat etmemek), (4). Tul-i emel (şöyle yapacağım, böyle yapacağım diye uzun kuruntulara sahip olmak).buyurdu.
Sayfa 399 - (Deylemî, El-Firdevs, 1/372, No:1500, Ebu Nuaym, Hilyetü'l-Evliya:6/175)
Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve sellem) de kalbi katılaştıracak şeylerden bazısını şöyle beyan buyurmuştur : İbn-i Ömer (Radıyallahu Anh) den rivayete göre Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : "Mevlâ Tealâ'nın zikri olmadan çok konuşmayın, zira zikirsiz çok konuşmak kalp için katılıktır. Mevlâ Tealâdan insanların en uzağı ise katı (sert) kalp (li olan) dır." buyurdu.
Sayfa 399 - (Tirmizî, Zühd:61, No:2411)
Gıybeti İşiten Ne Yapmalı ?
Gıybeti işiten, diliyle karşı çıkmadığı ya da korkuyorsa kalbiyle nefret etmediği müddetçe o günaha ortaktır. Sözü başka bir kelâmla bölmeye ya da oradan kalkıp gitmeye gücü yettiği halde, yapılan gıybete karşı bir tavır almazsa, günaha ortak olur. Diliyle "sus" diyor, ancak kalbiyle devam etmesini arzuluyorsa bu münafıklıktır. Kalbiyle nefret etmediği müddetçe günahtan kurtulamaz. Eliyle sus diye işaret etmesi ya da kaşlarını çatıp alnını kırıştırması yeterli değildir. Bu davranış gıybeti yapılanı önemsememektir. Aksine giybeti yapılana kıymet verip açıkça müdafaa etmelidir. Allah Resûlü şöyle buyurmuştur: "Her kim, yanında bir mümin kötüleniyor, o da gücü yettiği halde kardeşine yardım etmiyorsa, Allah onu kıyamet günü mahlûkatın önünde rezil eder." Ebü'd-Derda (r.a), Allah Resûlü'nün şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Her kim, kardeşinin arkasından onun haysiyet ve şerefini korursa, kıyamet günü onun haysiyetini korumayı Allah üzerine almıştır." Bir hadis de şöyledir: "Her kim, kardeşinin arkasından onun haysiyetini korursa, kıyamet günü onu cehennem ateşinden korumayı Allah üzerine almıştır." Müslümanı gıyabında müdafaa etmenin fazileti hakkında çok haberler anlatılmıştır…
Sayfa 175
135 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.