Aslında Stanley’den hâlâ nefret ediyordu. Ama hapse girmesine gerek yok çünkü zaten eroinden örülmüş duvarları olan bir hapishanede yaşıyor, diye düşünüyordu. Haklıydı Derdâ. Çünkü Stanley, sonraki altı yıl boyunca o duvarların arasında ama sokaklarda yaşayacaktı. Babasının cenazesinden dönüp, sonunda kendisine kalan eve girdiği gün de o duvarlar üzerine yıkılacak ve aşırı dozda aldığı eroin tuğlalarının altında kalarak ölecekti.