-Bana istenecek bir şey söyle, uğruna can verilecek bir şey söyle, hemen dört elle sarılayım...?
-Hayatta hiçbir şey, uğrunda ölmek için istenmez. Her şey yaşamamız için istenmelidir. Hatta biraz ileri gideyim YAŞAMIMIZ için... Sen kafanın içindeki yokluğa öyle bir saplanmışsın ki, derhal uğrunda can feda edecek bir şey arayarak ikinci bir yokluğa dalmak istiyorsun! Yaşamak, herkesten daha iyi, herkesten daha üstün yaşamak, insanlara hakim olarak, kuvvetli, belki de biraz zalim olarak yaşamak.... Dünyada bundan başka istenecek ne vardır? Hayatını bir gayeye vakfet, görürsün nasıl birdenbire canlanacaksın.
Demek hayat böyle iki adım ilerisi bile görülmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi.Tesadüflerin oyuncağı olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı? Kullanamadıktan sonra göğsümüzü dolduran hisler ve kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı?