Hayatta bizi en çok yıpratan şeylerden biri de başımıza gelen olaylara yüklediğimiz anlamlar.Yüklediğimiz bu anlamlar algılarımızı pekiştirirken,zamanla pekişen algılarımızın,dünyamız haline geldiğini görürüz.Dünyaya,olaylara ve ilişkilerimize bu algıdan bakmaya başlarız çünkü zaman içinde öğrendiğimiz ve gördüğümüz bu olduğu için bunu içselleştiririz.Burda, sorunun temeli yine doğduğumuz ailenin yapısına gider.Orda ne gördüysek onu öğreniriz ve içselleştiririz.Bu süreçte başımıza gelen olaylara yüklediğimiz anlamlar ,hayata bakış açımız olur.Olumsuz bir bakış açısı edindiğimiz takdirde ,zamanla kendimize zarar verir dururuz.Ve bunu farkında bile olmayız.En küçük durumda dahi, olaylara yüklediğimiz olumsuz bakış açısından dolayı kendimizi yıpratırız.Yaşanan çoğu şeyi gerçekçi değerlendirmekten ziyade kendi algılarımızla yaklaşım sergileriz.Bu kitapta da yazar bu durumu çok güzel bir şekilde anlatmış,örnek vakalarla birlikte.Olumsuz algılarımızın başımıza gelen olayları değerlendirmekte ne kadar etkin olduğunu,örneklerle birlikte anlattığı bir kitap.Her bölüm sonunda da çözümler sunmuş.Her bölüm sonunda farkındalık kazandığım ve her bölümde kendimden parçalar bulduğum çok değerli bir kitaptı.Bana çok şey kattı okurken .Okuyacak olanlara da çok şey katacağından eminim.
Sevgiyle Ve Kitapla kalın:)
Okuma listemde olan bir kitaptı,okumak şimdiye kısmet oldu .Kitapta, kadın beyni ve erkek beyni arasındaki farkları sinir bilimsel olarak açıklayan yazar ,verdiği bilgilerin çoğunu yapılan araştırmalara ve deneylere dayandırmış.Bu açıdan verdiği bilgiler bilimsel olmakla birlikte, herkesin anlayabileceği bir dilde verilmiş.Yazar, kadın ve erkek arasında sorunlara sebep olan çoğu duruma bilimsel olarak yaklaşarak bu sorunların nedenini sinir bilimine dayanarak açıklamış.Her bölümde yeni yeni bilgiler öğrendiğim bir kitaptı.Kendi cinsiyetimin davranış şekli ve kadınların davranış şekli hakkında çok fazla bakış açısı sağladı bana.Kitap ne kadar bilimsel verilere değinse de kendini içine çeken bir atmosferi ve çok sade bir dili vardı.
Sevgiyle ve kitapla kalın
Bu kitabı bitirdikten sonra, aklıma gelen ilk söz bu oldu açıkçası. Bir insanın kendisine yabancılaşmasının iliklerini görüyoruz bu kitapta. Kitap ile ilgili genel yorumlara baktığımda çoğu kişinin, Hanne'nin bencilliğinden, kimseleri umursamamasından yakınıldığını gördüm. Ben, bu kitabı okurken çok daha farklı bir açıdan baktım Hanne'ye.