Eskiden ölümlerden ölüm beğen diye bir söz vardı. Yani ölümü de bir seçenek haline getirip demokratik bir ahlakla gerçekleştirmek isteme düşüncesi vardı. Şimdi ise ölümüm her çeşidini bütün vahşiliğini gördük. Seçenekler tükendiği için artık ölümler tarihe değil, mezar taşlarına not ediliyor.
Şimdi söyler misin ey bozkır?
Hangi kan saçımıza bulaşmaya tetikçilik eder.
Hangi gözyaşı gözlerimizden akmaya cüret eder.
Hangi kimlik ölümümüze ferman çıkarmaya cesaret eder.
Ölümün kol gezdiği bir coğrafyada çocuk yaşımızda ölümlerin gizlenmesi gerektiğini anladık. Sonra toprakta yeşeren her kokunun ölüme ait olduğuna inandırıldık. Kısacası korkuların ve yasakların içinde sıkışmış bir çocukluk yaşadık. Şimdi kim inanır beyaz kefenin insanların kirli bedenlerini bu dünyadan temiz bir şekilde götürdüğüne.
Hesap mahşerde...