Torichko

Torichko
@Fireflyghost
Öğrenci
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
İstanbul
8 okur puanı
Kasım 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
180 syf.
·
Puan vermedi
Çamurlu Verimsiz Topraklardan Zambaklar Ülkesine
Beyaz Zambaklar Ülkesinde, rus yazar Grigory Petrov tarafından fin halkının hayatın birçok alanında çürümüşlükten arınma mücadelesini anlatıyor.Bu kitapta tek bir kahraman yok halkın farklı kesimlerinden kahramanlar ve halkın topyekün mücadelesi öğütlerle okuyucuya sunuluyor. Bu incelemede kitabı yeni bitirmiş biri olarak en çok aklımda kalan iki konuyu aktarmak istiyorum: 1-)Kitapta toplumun her kademesine sorumluluk yükleniyor.Günümüzde karanlıkta kalmış toplum tabanının suçlanmasının aksine kitapta çözüm odaklı düşünüldüğünü görüyorum. Gerçekten de bu durum toplumu cahil bırakan gözardı etme anlayışının sonucudur. Yine aynı durum aydınların ve toplumun nüfuzlu veya varlıklı insanlarının üzerine büyük bir sorumluluk yüklemektedir. “Çevreniz ve yöreniz iyice aydınlanıncaya kadar, etrafınızda bir tek yanmamış meşale kalmayıncaya kadar, meşalelerin hepsini yakınız!” Sözü kitapta geçen çok güzel bir örnek. 2-)Yazar ayrıca fin halkının oluşturduğu iş ahlakı temelini de incelerken bu toplum kahramanları diyebileceğimiz alanında öne çıkmış kişilerin konuşmaları ve yazılarını paylaşıyor.Bu paylaşımlarda örneklendirilen iş ahlakının yanında kötü örnekler diyebileceğimiz toplum parazitlerinin özellikleri açıklanırken yıllar sonra çağımız toplumlarındaki sorunlarının kaynağının çok farklı olmadığını göreceksiniz. Son olarak bu kitaptan özellikle toplumu eğitme rolünü üstlenmiş kişilerin çok istifade edebileceğini düşünüyorum.Zira insanın içinde aşılanabilir bir umut yeşertiyor.İyi okumalar:)
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar ÜlkesindeGrigory Petrov · Çınaraltı Yayınları · 2010100,8bin okunma
Reklam
Torichko

Torichko

, bir kitabı okumayı düşünüyor
Hayat İçin 12 Kural: Kaosa Panzehir
Jordan B. Peterson
7.8/10 · 419 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yaşadıkları şimdiki zamana karşı sabırsız, geçmişlerine düşman ve gelecekten yoksun bir halde, insana dair bir adalet ya da nefret duygusunun parmaklıklar arkasında yaşamaya mahkum ettiği kişilere benziyorduk biz de.
Kendileri için hala her şeyin olanaklı olduğuna inanıyorlardi; bu da felaketlerin olanaksız olduğunu varsaymak anlamına geliyordu. İşlerini yapmayı sürdürüyorlardı, yolculuklar ayarlıyorlardı, fikirleri vardı. Geleceği, yolculukları ve tartışmaları ortadan kaldıran bir vebayı nasıl düşüneceklerdi ki? Kendilerini özgür sanıyorlardı oysa felaketler oldukça kimse asla özgür olmayacak.
Reklam
Reklam
152 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.