Herkesin top ve gol peşinde koşma gibi bir sevdası varken, senin topu bekleme ya da atılacak golü kurtarma gibi bir sevdan yokken kendini hep kalede, kaleci olarak buldun. İyi bir kaleci olmayı düşlemediğin halde, üstelik bunu beceremeyeceğini bile bile –bunu yediğin gollerin sayısını bildiğimden söylüyorum– onca kişi arasında hep sen kaleci oldun.