Furkan Uzel

104 syf.
5/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yazarın iddiasına göre bu eser, “muteber tarihi kaynaklara dayalı bilgileri, mezhep perspektifinden uzak, bir hikâye bütünlüğü içinde ve kısa analizlerle” mücehhezdir. Aslında yazarı, bir hikâye bütünlüğü oluşturma çabasında muvaffak olduğundan tebrik etmek gerekir. Bu konuda hakkını yiyemeyiz. Kronolojik sıraya ihtimam göstererek okuyucunun
Vefa Ve Cefa Yol Ayrımında Kerbela
Vefa Ve Cefa Yol Ayrımında KerbelaErsan Baydemir · Medine Yayıncılık · 20211 okunma
Reklam
128 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Melikşah Sezen, “Devr-i Risalette İtikadî Meseleler” eseriyle başlattığı seriyi bu kitapla devam ettirmektedir. Hz. Peygamber’in ahirete irtihali akabinde siyasî, sosyal ve askerî uzantılı itikadî problemler hemen gün yüzüne çıkmış ve Hz. Ebu Bekir'in iki yıllık hilafetinde çetin hadiselere yol açmıştır. Halifelik seçimi, mütenebbîlerle savaş, ridde hadiseleri gibi birçok sorunun baş gösterdiği Hz. Ebu Bekir dönemi, İslâm tarihinin netameli süreçlerinden birisini temsil eder. Melikşah Sezen, böyle özgün bir eser ortaya koyarak, hem Hz. Ebu Bekir döneminin tarihî serencamını işlemiş hem de bu devirde kök salıp sonraki dönemlere akseden itikadî mevzulara eğilmiştir. Yazar, tarihî rivayetleri kritik ederek onları eleştiri süzgecine tabi tutmuş. Sahabîleri itham etmeden onları etkileyen olumsuz hadiseleri de dile getirmiş. Bu olayları, rivayetleri toptan inkâr etmek yahut sahabeyi bühtan etmek için kullanmaktan imtina etmiş; realite oldukları kabulüyle tetkikine eğilmiştir.
Hz. Ebû Bekir Devrinde İtikâdî Meseleler
Hz. Ebû Bekir Devrinde İtikâdî MeselelerMelikşah Sezen · Şamil Yayınları · 20233 okunma
96 syf.
8/10 puan verdi
·
29 saatte okudu
Süleyman Kocabaş, tarihçi kimliği taşımamasına rağmen arşivci bir edayla dönemin kaynak ve literatürünü elden geçirip kitaba eklemesiyle eserin mahiyetindeki keyfiyeti ortaya koymuştur. 1944 yılındaki Türkçü Turancı Davası'nın tarihî arka planını, gelişim sürecini ve yargılamaları ele almış, bu dönemi tahlile tabi tutarken çoğunlukla o dönemin hatırat, dergi, gazetelerini kullanmıştır. Tarihçi kimliği taşımaması, eserde yaptığı yorumlarda sırıtmaktadır. Akademik endişe taşıdığını ifade etse de üslubuna da bazen yansıttığı subjektif ifadeleri, maalesef ideolojik bir kalıba sığdırılabilir hâle geliyor...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
176 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Ömer Lütfi Mete, son dönem milliyetçi kalem erbabının samimî ve mizahî kalelerinden biriydi. Selman Kayabaşı, bir röportaj gerçekleştirerek soru-cevap seyrinde ilerleyen bu eserin tohumlarını atmış. Ömer Lütfi Mete, milliyetçiliği devlet ile eş görmektedir. İkisini birbirinden ayrı düşünmez. Yine de bir milliyetçilik yapılacaksa, onda etnik safiyet aranmaz, anayasanın bize sunduğu Türk tarifi altında birleşilir. Öte yandan Mete'ye göre kurucu unsurun Türkmen olduğu da su götürmez bir gerçektir. Türkiye üzerinde yaşayan diğer unsurlar kendi milliyetçiliğini yapmaya niyetlenirse, bu sefer onlar da çelişkiye düşecektir. Örneğin Kürt sorunu şeklinde önümüze konan Kürt ırkçılığı, bir sorundan dem vururken neden Çerkez yahut Gürcüleri hesap etmez? Çünkü kendilerini diğerlerinden kalabalık addeder. Bu da onların ırkçılığa karşı ırkçılık tepkisine götürmektedir. Ömer Lütfi Mete'nin "Atatürk Milliyetçiliği" tanımını kullanması, beni açıkça hayal kırıklığına uğrattı. Milliyetçilik, şahsa izafe edilecek bir kavram değildir çünkü. Daha geniş bir perspektife sahiptir. Şahıslara indirgenirse o milliyetçilikten ziyade şahısçılığa kayar. Ömer Lütfi Mete'nin akışkan bir üslubu olduğu malum. O yüzden okunurken hiç zorluk çekilmiyor. Bence milliyetçiliğe ve onun tarihî seyrine güzel bir eleştiri getirilmiş...
Milliyetçilik Milliyetsizlik
Milliyetçilik MilliyetsizlikÖmer Lütfi Mete · Timaş · 200744 okunma
283 syf.
5/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bu kitabı hangi tarihte aldığımı hatırlamıyorum. Evvelki zamanlarda yakın tarihe alakamdan dolayı ilgimi çekmiş olmalı ki, geçmiş yıllarda bu eseri edinmişim. Başından sonuna kadar okuma fırsatını ise ancak şimdi bulabildim. Kitabın başındaki biyografi kısmından edindiğimiz bilgilere göre Mehmet Bicik, tarih öğretmenliği yapan bir yazarımızmış.
Vahdettin Hain mi? Kahraman mı?
Vahdettin Hain mi? Kahraman mı?Mehmet Bicik · Tutku Yayınevi · 201085 okunma
Reklam
152 syf.
4/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kürtlerin tarihi hakkında belli başlı bir fikir edinmek için onların kökenlerinden başlayan bir eser okumak istemiştim. İki tane akademisyenin çalışması olan bu eseri, akademik kaygıları olacağından mütevellit seçmiştim. Eserin ismi “Eski Kürt Tarihi” olsa da eserde Kürtlerin kökeninden sadece son kısımda birkaç sayfada bahsedilmiş. Geri kalanı
Kürtlerin Eski Tarihi
Kürtlerin Eski TarihiCemal Reşid Ahmed · Avesta Yayınları · 202124 okunma
160 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Tasavvufun özünü anlatan “kendini bilen Rabbini bilir” sözünün aslında daha da tafsilatlandırılmış hâli ile karşı karşıyayız. Evet... Bu eser, aslında bize insanın marifetullah ve muhabbetullah kavramları ile nasıl hem kendini bilebileceği, kendine ibretle bakıp nasıl yaratıcısını tanıyabileceği izah edilmiş. Gazzâlî'nin kalbî bilgiye önem verdiği zaten çoğumuzun bildiği bir gerçek. Bu kitabında da kalbî bilginin önemine atıfta bulunmuş. Tasavvufî öğelerin yoğunluğundan dolayı taklit yoluna da fazlaca itibar edilmiş. Bunu tamamıyla tasdik ettiğim söylenemez. Gazzâlî'nin bu eseri, maalesef aslından tercüme edilmemiş. Önce Farsçadan Osmanlıcaya, Osmanlıcadan da günümüz Türkçesine aktarılmış. Bence çevirinin çevirisi olan eserlerin güvenilirliği genelde az oluyor. Nitekim bu kitapta da tercüme hataları çok fazlaydı. “Duyu” kelimesinin yerine “duygu” kullanılınca; cümle içinde “beş duygu” gibi başka noktalara savrulabilecek anlamlara yol açılıyor... Gazzâli'nin tasavvufî tarafını anlamak için okunmasını kesinlikle tavsiye ederim. Ufuk açıcı bir tarafı olduğu bariz. Ama tercüme hataları göze fazla batıyor...
Kendini Bulmak
Kendini Bulmakİmam Gazali · Gelenek Yayıncılık · 2017191 okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Şiî alım Şeyh Bozorg Tahranî'nin Şerifu'z-Zeria isimli eserinin bir bölümünün kitaplaştırılmasıyla ortaya çıkan bu kitap, Hz. Ali'nin rivayetiyle Tevrat'tan 40 sureyi bizlere aktarmaktadır. Aslında kitabın içerik olarak Kur'an-ı Kerim'e uyum sağladığını, tezat arz etmediğini söyleyebilirim. Yani Kur'an ayetlerinde öğütlenenler, emir ve yasaklar, bu eserde de mevcut. Eserde gördüğüm sorunlar yok değil maalesef. Örneğin 26. Sure'de “Kur'an'ı unutandan...” şeklinde bir ifade var. Bu ifade aklıma iki ihtimali getirdi: Ya Hz. Ali, bu Tevrat surelerini, etrafındaki kişilere anlatırken uyarlama yöntemini tercih etti; yahut da tercüme sırasında hata oldu sanırım. Tevrat'ın orijinalinden bir aktarım olduğu konusunda şüphelerim var. Ancak bu, içerik yönünden değil; bilhassa senet yönünden. Şiî âlimin naklettiği bu kudsî hadislerin senedinin Sünnîlerce de araştırılması gerekiyor. Eğer bu yönde bir çalışma olduysa da ben maalesef henüz rastlamadım.
Tevrat'tan 40 Sure
Tevrat'tan 40 SureKolektif · İmam Rıza Dergâhı Yayınları · 20177 okunma
136 syf.
8/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
Ali Güzelyüz, bu eserinde Ömer Hayyam'ın kısaca hayat hikâyesi ve düşüncesini aktarmış; Rubailer'inin şöhretinin nerelere ulaştığını ve tercümelerinin hangi dillerde yapıldığını izah etmiştir. Bu kısımda verilen bilgilere bakınca Avrupa coğrafyasında bir Hayyam hayranlığının olduğunu gördüm. Hatta onun adına İngiltere'de dernek dahi kurulmuş... Ali Güzelyüz'ün bu eserinin Türkçe literatür penceresinden nazar edilince orijinalliği şu yönden ortaya çıkmaktadır: Kritik edilerek tercüme edilmesi. Yani Hayyam'a ait olma ihtimali kuvvetli şiirleri kitabına almış. Diğer Türkçe tercümelerde Fransızca bir çeviri esas alınarak çevirinin çevirisi yapıldığı için bu kitapta, o çevirilerin eleştirisi de yapılmış. Kitabın diğer güzel tarafı ise Farsça aslından tercüme edilen şiirlerin Farsçasının da verilmesi. Ayrıca İş Bankası Kültür Yayınları'ndan çıkan tercümede oluşturulan Ömer Hayyam izlenimi, bu eserde değiştirilmeye çalışılmış. Ömer Hayyam'ın bir avare ve sarhoş olmasından ziyade bilim adamlığı öne çıkarılmış. Bence bu da eserin önemli noktalarından birisi...
Ömer Hayyam
Ömer HayyamAli Güzelyüz · Demavend Yayınları · 20221 okunma
192 syf.
7/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Gürcan Sağlam, bu eserinde, Atatürk döneminin iç meselelerini “Siyasal Devrim”, “Hesaplaşma ve Tasfiye” ve “El Erksel Katılım” şeklinde üçe ayırmıştır. Bu bölümlemeler kapsamında saltanatın kaldırılması, hilafetin kaldırılması, Şeyh Sait İsyanı, Terakkiperver ve Serbest Cumhuriyet Fırkalarının serüvenleri işlenmiştir. Eserde işlenen konularda
Atatürk Dönemi İç Gelişmeleri
Atatürk Dönemi İç GelişmeleriGürcan Sağlam · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 20232 okunma
Reklam
472 syf.
6/10 puan verdi
·
11 günde okudu
İran'ın dini lideri Hameneî'nin farklı yerlerde ve farklı zamanlarda Filistin hakkında yaptığı konuşmaların bütünleştirilip kitap hâline getirilmesiyle ortaya çıkan bu eser, genel hatlarıyla Filistin meselesinde İran'ın tavrını gösteriyor. Hameneî'nin konuşmalarında İran'ın dış politikasının parametrelerine rastladığımız gibi, onların ”istikbar” diye adlandırdığı Amerika ve İsrail'e karşı nasıl bir tutum sergilediklerini söylediklerinden anlıyoruz. Filistin'in kurtuluşu için İsrail'in yok olmasının gerekliliği sürekli vurgulanmış. Sanırım Amerika'da bir gazetede, bu sözlerinden dolayı, kitabın üzerinden kara propaganda yapılmış. İsrail'in sonradan bu topraklara gelen Yahudiler tarafından kurulduğunu ve bu topraklardaki Filistinlilerin zorla çıkarılarak göçmen durumuna sokulduğunu güzelce izah etmiş. Bu kısımları açıkçası beklediğimden daha iyi buldum. Bakıldığı zaman yukarıdaki önerisi de bence kabul edilebilir. Zaten kitapta, İsrail'in bölge için neden tehlike arz ettiği siyasî, dinî ve ekonomik olarak uzun uzun açıklanıyor. Muhtemelen çoğunlukla bu konuşmalar halka yapıldığından, hamasî üslup ağırlığını hissettiriyor. Bazı yerlerde bilginin önüne hamaset geçtiği için rahatsız edici bir izlenim bıraktı bende. Bir de kitabın derleme olması, bütünlüğüne zarar veriyor. Konunun tam olarak bütünleşmesini engelliyor maalesef. İran'ın Filistin ve İsrail meselesine karşı bakış açısını ve düşüncelerini merak edenler okuyabilir. Onun dışında Filistin meselesine dair bilgi edinmek isteyenlerin de okuyabileceği bir eser olduğunu düşünüyorum.
Filistin
FilistinAli Hamaney · Feta Yayıncılık · 20158 okunma
144 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Nejat Eslen bu eserde, 21. yüzyılın jeostratejisini belirleyen üç gücü öne çıkarmıştır: Birisi zaten aşina olduğumuz ABD, birisi yeni yeni kendini gösteren Çin ve en sonuncusu ise diğerleri kadar güçlü olmasa da uluslararası arenada söz sahibi bir Rusya. ABD, artık küresel üstünlüğünü yavaş yavaş kaybetmektedir. Bu kan kaybına rağmen hâlen en
21. Yüzyılda Jeostrateji ve Türkiye
21. Yüzyılda Jeostrateji ve TürkiyeNejat Eslen · Pankuş Yayınları · 202018 okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
·
17 saatte okudu
Sünnî ve Şiîler arasındaki hilâfet meselesinin en önemli argümanlarından biri hâline gelen Gâdir-i Hum Olayı, Adnan Demircan'ın bu eserinde teferruatlıca incelenmiştir. Hem Sünnîler gözünden hem Şiîler nazarından iddialar dile getirilerek iki farklı pencereden olayın içeriği yakalanmaya çalışılmıştır. Bu olay hakkında hem mezhepler arasında hem aynı mezhebe mensup âlimler arasında farklı rivayetlerin bulunması, olayın yaşanışı hakkında bilgi edinmemize güçlük çıkarmaktadır. Adnan Demircan, bu olayın hilâfete dayanak olup olamayacağını, iki mezhebin bu konudaki görüşleri çerçevesinde değerlendirerek mühim bir çalışma ortaya koymuştur.
Gadir-i Hum Olayı
Gadir-i Hum OlayıAdnan Demircan · Beyan Yayınları · 201462 okunma
136 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Uğur Cumaoğlu, “Dataizm” ismini verdiği bu eserinde, aslında yeni çağın insanının inanma gereksinimi karşısındaki en büyük tehditten bahsetmiş. Enformasyon Devrimi ve dijitalleşme çılgınlığının getirisi dataizm, bir din kisvesinde ortaya çıkmakta ve kendini alternatifsiz görmektedir. Bu tekno-dinin en büyük değeri veri akışıdır. Bu değer bağlamında mottosunu oluşturmuş, “veri güçtür” düsturunu benimsemiştir. Dataizm, kendini bir din olarak öne sürerken ahlak prensipleri de yaratmaya çalışmıştır. İnsana sınırsız veri paylaşımı özgürlüğü tanıyan dataizm, onun mahremiyetini çökertmekle ahlâk sistemini şekillendirir. Ancak her an gözetim altında tutulan insana, denetlenme korkusu yaşamaması için yalnız kalmadığı düşüncesini telkin etmektedir. Böylece insan, bir daha yalnız kalmayacağı düşüncesinin morfiniyle gözetim korkusu karşısında uyuşturulmaktadır. Uğur Cumaoğlu, bazı film ve belgesellerden dijital dünyanın gelecek kurgusu hakkında güzel yorumlarda bulunmuş. Bu çılgınlığın ileride bizi nerelere götüreceği konusundaki öngörüleri de sıralamış. Bence bu eser, üslubuyla okuyucuya kolaylık sağlıyor ve anlama yönünden okuyucunun dilinde ekşi tat bırakmıyor...
Dijital Çağın Yeni Tekno-Dini Dataizm
Dijital Çağın Yeni Tekno-Dini DataizmUğur Cumaoğlu · Ahenk Kitap · 202312 okunma
232 syf.
6/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Oxford University Press'in “The World in a Life” serisinde Mustafa Kemal Atatürk hakkında biyografi yazması için olanak sağlanılan Ryan Gingeras, “İmparatorluk Vârisi Mustafa Kemal Atatürk” ismiyle bir eser meydana getirmiş. Bu eserde Atatürk'ün hayatı belirli safhalara bölünmüş: Bir Genç Olarak Atatürk, Bir Asker Olarak Atatürk, Bir
İmparatorluk Varisi Mustafa Kemal Atatürk
İmparatorluk Varisi Mustafa Kemal AtatürkRyan Gingeras · Fol Kitap · 014 okunma
326 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.