on beş gün kanıma ekmek doğradım
çiğnedim.
ben azrail’dim kana susamıştın şara-
bım kalmamıştı.
Zehra’nın halini gördüm bir mezar gi-
bi içlendim.
içindeki tenhalığı kimse anlamamıştı
Yaz bitti güz bitti küçük kuşum.
Tüyünü yeleğini verecek miyim.
Göçmeye değil uçmaya.
Kırık saplar ezilmiş taneler.
Kırağıyla ürperen bir tarla.
Unutulmuş bir karınca çukurda.
Uzanır uçman boyunca
Benim gözlerim yok.
Bu gözler palyaço gözleri.
Bu düzen düzen gülüşlere gizli ağız.
Benim değil.
Sen bilmezsin daha inançsızlıklara.
Tutsaklığımı ateş çemberlerine.
Nasıl daralır çemberler bilmezsin.
Gülüşlerinle.
Gülme n’ olur gülme.
Gülme belki de çıldırırım.
Yıkarım töreleri bir bir.
Severim seni.
Belki ağlarım
Kapalı gözlerle sevişiriz doğduk
doğalı.
Ve karanlıkta eştir bütün kadınların
sıcaklığı.
Öyleyse neden kıyaslamak kolları.
bacakları ve kayırmak aldığı