Kul Vahad

Kul Vahad
@Garion
Quid est veritas? Yaşama ve Öğrenmeye dair her şey! Uludağ Üniversitesi Hala Öğrenmeye çalışıyor; Tarih, Siyaset Bilimi, Uluslararası İlişkiler, Bilim Kurgu ve Şiir...
Söyle Sunam
Beni dertten derde salan Hey aklımı başından alan Şu dünyanın kökü yalan Gel gurbete çıkalım senle Boşunadır sözün bana Benden yar mı olur sana Merhem süremem yarana Var git yoluna
Reklam
Kütüphane
İnşa edilen bir kütüphane, yaratılan bir hayat demektir; yığılmış kitaplar toplamı değildir asla.
Rindlerin Ölümü
Hafız'ın kabri olan bahçede bir gül varmış; Yeniden her gün açarmış kanayan rengiyle. Gece; bülbül ağaran vakte kadar ağlarmış Eski Şiraz'ı hayal ettiren ahengiyle. Ölüm asude bahar ülkesidir bir rinde; Gönlü her yerde buhurdan gibi yıllarca tüter. Ve serin serviler altında kalan kabrinde Her seher bir gül açar; her gece bir bülbül öter. Yahya Kemal BEYATLI

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sound of silence
Merhaba karanlık benim eski dostum Yeniden seninle konuşmaya geldim Çünkü usulca sürünen bir hayal Ben uyurken tohumlarını bıraktı Ve beynimde filizlenen hayal hala duruyor Sessizliği sesinde. Yalnız yürüdüğüm huzursuz rüyalarda
İlhan İrem’e büyük yorumcumuza sonsuz saygıyla
Sensizliğin acısını Sen nereden bileceksin? Sen hiç sensiz kalmadın ki Mevsimleri saymadın ki. (Anlasana)
Reklam
Ey Kervancı
Ey kervancı, ey kervan! Leyla'mı nereye götürüyorsun? Leyla'm, canım ve yüreğim olduğu halde? Ey kervancı, nereye gidiyorsun? Leyla'mı niçin götürüyorsun? Birbirimize yalnızken verdiğimiz sözlere Allah şahitken? Ve aşkımızın karar kılmadığı hiçbir yer yokken? Ey kervancı, nereye gidiyorsun? Leyla'mı niçin götürüyorsun?
İhtimal oluşun bile güzeldi, Artık söz konusu bile değilsin…
Büyük insanlık!
Korkarım dünyada bir zaman gele; İnsanlar yaşaya, İnsanlık öle... (Bahtiyar Vahapzade)
"Varken doyulmayansın, Yokken dayanılmayan..."
Ümit Yaşar Oğuzcan
Ümit Yaşar Oğuzcan
Reklam
DAS WORT (SÖZ)
Uzak diyarlardan bir hayret, bir rüya Getirdim kendi yurdumun hayatına Ve alacakaranlık kayboluncaya kadar bekledim Tam sınırda onun adını keşfettim Artık daha yakından ve daha güçlü idrak edebilirim Şuracıkta çiçeklenen ve yeşeren Mutlu söylentiden geri döndüğümde bir kez İnce ve narin bir ödüldü aldığım Çok aramıştı bunu ve akıntı şöyle demişti ona “Bu kadar derinliklere kolay ulaşılamaz” Ve birdenbire elimden kaybolup gitti Benim toprağıma lütfunu ihsan etmeyen hazine… Vazgeçtim her şeyden ve üzülerek şöyle dedim: Sözcüğün bittiği yerde hiçbir şey bitmez. (Stefan George)
Sadece unutulanlar ölür, ölüler ise unutulmaz.
Gelibolu
Toprağın ahengi ebedidir. Savaşçılar asla yitip gitmeyenlerdir.
Kirli Soru
Benim oralarda hiçbir işim yoktu Şeytana uydum Aç ahtapotlar kaynaşırken dipte Kaypak kalabalıkta sürükleniyordum İnce yüzünüzde üzgünce bir bakış Birden sizi gördüm Açtı arı doruklarda bir safran Durdum İlk sevgili güldü yitik anılardan Mutsuz, yalnız Sessiz kınamanızı, utançlarda küçülmüş Aldım, geri döndüm Gelsem Siz yine orda mısınız? Behçet Necatigil
Üçüncü Şahsın Şiiri
Gözlerin gözlerime değince Felaketim olurdu ağlardım Beni sevmiyordun bilirdim Bir sevdiğin vardı duyardım Çöp gibi bir oğlan ipince Hayırsızın biriydi fikrimce Ne vakit karşımda görsem Öldüreceğimden korkardım
"Gelir mihmân-ı gam câna şeb-i firkat hücûm eyler." •Taşlıcalı Yahyâ (Gam misafiri cana gelip konuk olur, ayrılık gecesinde ise hücuma geçer.)
Reklam
Tek bir haber bile çıkmasa uzaklardan Saçma da olsa bekleyişin Yalnız sen olsan bile bekleyen beni Bekle beni Bırak beklemekten usanmış dostlarım Öldüğümü sansınlar benim İçme anılar gibi acı İçme sakın o şaraptan Yağmurlar içinde bekle beni Karlar tozarken bekle Ortalık ağarırken bekle Kimseler beklemezken sen bekle beni •Konstantin Simonov
Resim